Bu bizim hakkımızdı...

Okulda ikinci yılımdı. Beyazıt Camiinde namazımızı eda etmiş, okula dönüyorduk. Hava soğuktu ve derse de az bir zaman vardı. Dönüşte aklımıza geldi: -Sahi neden bizim okulda bir mescit yok? -Evet ya... -Bu bizim hakkımız. -İbadet hakkımıza saygı istiyoruz. Her türlü etkinlik için yer bulunuyor da, ibadet için küçücük bir oda mı bulunamayacak? Üniversitede başörtüsü yasağı yeni kalkmıştı. Ortam buna hazır mıydı? Bilmiyorduk. Önce sanal ortamdan tepkileri ölçtük. Böyle bir istekte bulunursak arkamızda kaç kişi dururdu? Kimler yardımcı olabilirdi? Ne kadar destek toplayabilirdik? Tepkiler gayet olumlu ve destek büyüktü. Okuldan bazı arkadaşlar bizimle alay etse de kamuoyu oluşturmaya devam ettik. Fen fakültesinden tanıdığımız birkaç arkadaş da bu fikrimizi benimsedi. Birlikte çalışmalara başladık. Taleplerimiz yetkili makamlara iletildi. Uzun çalışmaların ardından, arkadaşlarımız mescit için izin almayı başardı. Bize mescit için verilen ilk yer geçiciydi ve çok küçüktü. Üç kişinin ancak sığabileceği kadar... Ama bu bile bizim için büyük bir adımdı. Fakat okulun yarıyıl tatiline girmesini fırsat bilen kimliği belirsiz kişiler, mescitteki seccadelerin üzerlerini ıslatmıştı... Halısı bile olmayan, üç seccadesi ve birkaç kitabı bulunan bu ufak mescidimiz bir bakıma sabote edilmişti. Bu olayın ardından o küçücük oda temizlik malzemelerinin konulduğu depo haline getirildi. Okulların açılmasının üzerinden bir süre geçtikten sonra mescit için yeni bir yer tahsis edildi, ayrıldı. Fen-Edebiyat ve Su Ürünleri Fakültelerinin kesiştiği yerde, genişçe bir bölüm ayrılarak hazırlandı. Halılarımız, seccadelerimiz, başörtüsü, etek gibi tüm ihtiyaçlar el birliğiyle tamamlandı. Kitaplığımızın da bulunduğu mescidimizde, Kur'an-ı kerimin yanında, İslam âlimlerinin güzide eserlerinden derlenerek oluşturulan İslam Ahlakı, Namaz Kitabı, Herkese Lazım Olan İman gibi pek çok kıymetli kitaplar da yer aldı. Bundan 5-6 yıl evvel, başörtülü olarak bile girilemeyen okulda, şimdi mescitler açılıyor... İbadetlerimizi rahat rahat, büyük bir huzur içerisinde yapıyoruz. Bize bugünleri gösteren Rabbimize sonsuz şükürler olsun. Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri buyuruyor ki: "Kavuştuğunuz her nimet; hep hakka imanın hâsıl ettiği kardeşliğin neticesi ve Allahü teâlânın ihsanıdır..." Çıktığımız bu yolda, bize yardım eden, desteklerini esirgemeyen tüm dostlarımıza, kardeşlerimize sonsuz teşekkür ederiz. Allahü teala, maddi-manevi hizmeti geçen herkesten razı olsun. Başarılarınız daim olsun. Darısı diğer üniversitelerdeki kardeşlerimizin başına. Songül Bilican-İstanbul > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00