Araç muayene istasyonu ana baba günüydü. Herkes bir tedirginlik içinde. Acaba muayeneden geçebilecek miyim? Ücreti yatırıp sıra alıp bekliyorsunuz. Koca bir hangar... Aracı içeri götürüyorlar. Siz öteki tarafa gidip sonucu bekliyorsunuz. On beş yirmi dakika sonra bir görevli elinde kâğıt geliyor. Aracınız incelemeden geçer not aldıysa plakanıza kontrol edilmiştir işaretini takıp gönderiyorlar. Ya kontrolden geçmezse? -İkinci bir hakkınız var... -Onda da geçemezse? -Yeni baştan başlıyorsunuz. İnsanlar öfkeli... Herkes kendi haklılığını dile getirmeye çalışıyor. "Bir lamba için muayeneden de bırakılır mı kardeşim? Hemen alıp takayım diyorum razı olmuyorlar. Bir lamba için ta o kadar yolu yeniden mi gelecek sıraya girip bekleyeceğim. Bu iş mi, yoksa zulüm mü? Bir diğeri: "Arka silecek su akıtmıyor diye ağır kusur yazmışlar. Bu nasıl mantık? Velhasıl herkes, muayenede bir bahane çıkartıyorlar diye endişeli... Aslında herkes birinci defada "geçer" rapor almak istiyor. İlk defada geçenler de piyango vurmuş gibi seviniyor. Bize de sıra geldi... Aracı içeri aldılar. Onbeş dakika sonra öte tarafta bekliyoruz. Yetkili şahıs geldi, dedi ki: -Aracınızın şaşi numarası tam okunamıyor. Bu bölümü ya yetkili servise okunacak şekilde açtırmanız ya da trafiğe müracaat edip bilirkişiye sevk ettirip yeni numara almanız gerekecek. Bu şekilde onay veremeyiz. Aksiliğe bakın. Doğrusu hiç aklımıza gelmemişti. Gittik servise. Durumu anlattık. Servis kayıtlara baktı. "Oluyor böyle " diyerek bir şaşi numarası düzenledi. -Bu belge Tuvtürk'te geçer mi? -Geçer... Aldık Tuvtürk'e gittik. Orada kenarda muameleciler var. Bir Ek-1 Belgesi doldurttuk. Servisin verdiği rapora göre doldurdular. Bize sıra geldi. Zaten önceden kayıtta varız. Numara kontrol edilecek yazıyor. Yetkiliye servis belgesini verdik. Dedi ki yetkili: -Beyefendi, ben bakınca bu numarayı okuyabilmem lazım. Bunun haricinde kim ne rapor verirse versin bizi bağlamaz. -Ama servis bize geçer dediği için... -Onlar diyebilir. Bakın ben geçmiyor diyorum... Şu işe bak ya... Şimdi üçüncü defa mı geleceğiz? El mahkum... Gittik servise yeniden... "Numara okunması lazımmış beyefendi" dedik. Bu kez işi ciddiye aldılar. İşte olay bu... İşi ciddiye almak... Arabayı içeri alıp numara okunacak şekilde o bölümdeki boya fazlalığını kazıdılar. Tekrar ver elini Tuvtürk... Aracı alıp incelediler... Tamam... -Şimdi ne yapacağız? -Onaylanmış Ek-1 Belgesiyle giderek ruhsatı yenileyeceksiniz. Oh hele şükür... Ek-1 Belgesi de onaylı. Aldık evrakları, tekrar ruhsat çıkartmak için trafik muamelecisine götürdük. Bu kez de onun dikkatini çekmişti bir yanlışlık. -Nedir o? -Ek-1 belgesine bir harf yanlış kaydedilmiş. Tabii ya, rastgele servis raporuna göre doldururken yanlış yazmıştı kenardaki muameleci. -Ne olacak? Bunun için bir kez daha Tuvtürk'e gidilecek. Onlara durum izah edilecek. O yanlışlık düzeltilip onaylanacak. Sonra yeni ruhsat için tekrar müracaat edilecek. Haydi yeniden git... Yeniden numara al yeniden sıraya... Görünüşte bunlar bize sıkıntı geliyor. Oysa hepsinin temelinde işi ciddiye almayan insanlar var... Eğer Tuvtürk işi sıkı tutmasaydı ruhsattaki numaranın bir harf eksik olduğunu bilmiyorduk. İleride nasıl içinden çıkılmaz problemle karşılaşacaktık kim bilir. Demem o ki, abartılar olsa da aracınız muayeneye giderken telaşa gerek yok. Ne yapılıyorsa sizin problemsiz bir sürüş yapmanız için yapılıyor. Gürcan İbik-İstanbul > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00