“Hanım oradan seslendi. ‘Senden her şey beklenir zaten. Söyle hemen şu resmi atsın!”
Bir ay kadar önce akşam üzeri evde bilgisayarda çalışıyordum, telefonum çaldı. Arayanın son günlerde internet aboneliği için çok fazla arayan olması sebebiyle “onlardan birisi arıyor” diye hoparlörü açarak dinlemeye başladım. Karşı taraftaki kişi ile konuşmam: "Alo Behçet Abi, ben Ahmet, Emlakçıda çalışan Ahmet."
"Tanıdım buyur Ahmet." "Abi sizin kızınız kimliğini düşürmüş, köy içinde yolda buldum." "Allah Allah! Nasıl olur?!" "Evet abi. Ayşe B...’nın kimliği."
Hoparlör açık olduğu için hanım da kulak misafiri oldu, hâliyle hemen dikkat kesildi konuşmaya...
"Bir yanlışlık olmasın Ahmet?" "Yok abi, B... değil mi soy isminiz?" "Evet ama!" "Baba ismi Behçet."
Hanım pürdikkat dinliyor. Telefonu sessize almak gibi bir yanlış yaparsam cayırtı anında kopacak, telefonu kapatamıyorum da.
-Ya bir yanlışlık var Ahmet!
-Yok abi, baba adı Behçet, kızınız Ayşe B... değil mi?
Ne diyeceğimi şaşırdım. Kendimden şüphe etmeye başladım.
- Ahmet, inan ne diyeceğimi bilemiyorum. Bildiğim kadarıyla benim bir kızım var adı da Fatma. Ayşe diye bir kızım yok.
Hanım oradan seslendi:
-Senden her şey beklenir zaten. Söyle hemen şu kimliğin resmini atsın, hemennn!
-Ahmet, şu kimliğin resmini bir göndersene.
Kimlik resmi geldi. Hanım baktı, ne bu şimdi?
-Ne bileyim ben!
-Bak Behçet ne haltlar karıştırıyorsun bilmiyorum ama…
-Yahu, ana adı Filiz yazıyor. T.C.’de iki defa resmî nikâh olmadığına göre, Baba adı Behçet B... olan başka birisi var, bunun da Ayşe diye de bir kızı var ve kimliğini düşürmüş, bu kadar basit.
-Üstelik bu tesadüf köy içinde oluyor ve bizim eve birkaç km uzakta vs.
Olay ayni ile vaki oldu. Nadir olan soy ismimden Behçet B... diye başka birisi var ve aynı ilçede oturuyoruz. Benim bir kızım var ve adı da Fatma. Bereket hane halkı bana inandı, doğrusu da bu zaten.
Kızım Fatma, “baba biz yabancı değiliz. Bizden sır çıkmaz, bize söyleyebilirsin” diye eğlendi. Oğlum da “Ahmet’çiğim bu konu burada kapansın tamam mı canım benim” deseydin diye eğlendi... Durduk yere şu başıma gelene bakın!..
Rumuz: "Az kalsın"