"Bu kitabı imzaladığı gün hayata gözlerini yumdu"

A -
A +

Daha ondört yaşındaydı. Siyah saçları kara gözleri ile okumaya sevdalı gencecik bir çocuktu Bu zamanda bilgisayarda oyun oynamaktan, kulakta wolkmen dinlemekten başka zevki olmayan teknoloji çocuklarının aksine okumayı yazmayı çok seviyordu. Gazeteden öğrenmişti Beylikdüzü'nde "TÜYAP Kitap Fuarı"nın olduğunu. 9 Temmuz-16 Temmuz arasında olacaktı etkinlik. Yazılan haberlerde onun dikkatini çeken ise ünlü yazar ve şairlerden Attila İlhan'ın da imza ve konferans için TÜYAP'a gelecek oluşuydu. Kendisinin de orada olması gerektiğini düşündü. Akşama babasına ricada bulundu: -Baba, biz de kitap fuarına gidelim! -Kısmet olursa. -Ünlü yazarlar kitaplarını imzalıyormuş. -Elbette... -Ama Attila İlhan da kitabını imzalamaya geliyormuş. Babası özellikle Attila İlhan hayranlığına şaşırarak sormuştu: -Yani ona kitap imzalatmak için mi gitmek istiyorsun? -Evet... Ben en çok da onu görmek için gitmek istiyorum. -Peki öyleyse kendimi ayarlayayım da gidelim. Attila İlhan'ın imza günü öğleye yola çıktılar. TÜYAP fuar kapısından içeri girmek hayli zordu. Çok kalabalık vardı. Sanki İstanbul oraya toplanmış gibiydi. Dakikalarca kuyrukta bekleyip sonra biletlerini alarak içeri girdiler. İğne atsanız yere düşmez gibiydi. Birbirinden değişik yayınevleri, birbirinden ilginç kitaplar insanın dikkat mekanizmasını allak bullak ediyordu. Epeyce dolaştılar ama onların oraya gelişinin asıl sebebi Attila İlhan'ı görmek ve onun elinden, imzalı kitabını almaktı. Nihayet ünlü şairin bulunduğu standa yaklaşmayı başarmışlardı. İşte yüzlerce hayranı gibi o da kalabalığın arasında Attila İlhan'ı görmüştü. Sanki kalbi yerinden fırlayacak gibiydi. -Aaa, baba bak işte orda... -Evet. Sıra kendisine geldiğinde son çıkan kitabı "Söyletme Kötüyü" aldı. Yaklaştı ustaların ustasının yanına. İmzalatmak için... Biri asırlık çınar, diğeri yeni yetişmekte olan bir fidan, karşılıklı konuşmaya başladılar: -Adın ne senin? -Can Yılmaz. -Çok heyecanlısın. Benim kitaplarımı çok mu seviyorsun. -Ben sadece kitaplarınızı değil, konuşmalarınızı da seviyorum. Ben sizin hayranınızım. Bu minik hayranın duygulu söyleri Attila İlhan'ın yüzünde hoş bir tebessüm oluşturmuştu. Kitabını imzaladı. Yanından ayrıldılar... Babası da bu vesileyle kendisiyle tanışmanın mutluluğunu yaşıyordu. Buna sebep olduğu için de oğluna ayrıca teşekkür ediyordu. Bu imza günü, hem babası hem Can için ileride gurur verici bir gün olarak anılarda yaşayacaktı: "Bu kitabı bizzat Attila İlhan kendisi imzaladı." Oysa Can bilmiyordu bir ömür boyu şöyle söyleyeceğini: "Attila İlhan bu kitabı imzaladığı gün hayata gözlerini yumdu." Heyecanlı gün tamamlanmış, saatler sıradanlaşmaya başlamıştı. O gece rüyalarını süsleyen adamın, gerçekte dünyaya gözlerini yumduğunu bilmeden uykuya dalmıştı Can. Ertesi gün televizyon haberlerinde duydukları onlar için tam bir sürprizdi! Attila İlhan rahatsızlanmış ve kalp krizi geçirerek hayata veda etmişti... Babası acı haberle birlikte yıkılan oğlunu teselli etmek için söyleyecek söz bulamıyordu. Sadece şunları söyleyebildi: "Oğlum, insanoğlu hiç beklenmedik bir zamanda böyle göçüp gidiyor. Ama onun ismi bu dünyaya yadigâr kaldı. Sen de dünyanın faniliğini anlayıp öldükten sonra ismini yaşatacak başarılara imza atarsan, sonsuza dek yaşarsın." Gerçekten de Attila İlhan, imza günü ve konferans için fuardaydı. TÜYAP''ta konferans vermişti. Akşam saatlerine kadar konuşmuş hayranlarıyla sohbet etmiş, kitaplarını imzalamıştı. Ama gün görmüş feleğin çemberinden geçmiş insanlar Attila İlhan'ın çehresine baktığında bir gariplik olduğunu hissetmişler, "yüzü toprak gibiydi" demişlerdi. Can ise bundan sonra "Bana bu kitabı o imzaladı" yerine, "Bu kitabı imzaladığı gün hayata gözlerini yumdu" diyecekti. Elnur Veliyev-Silivri/İstanbul > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.