Bu konuşmaya bu fatura mı olur?

A -
A +

Stockholm'ün 13 kişilik meşhur aile reisi Durmuş'u kontrol etmek gerekiyordu. Önce kız kardeşlere ev kiralayıp onları bir bakıma o çileli evden uzaklaştırdık. Sonra büyük kızları yuvaya yerleştirdik. Durmuş, nerede kaldıklarını bilemedi. Aksi takdirde alırdı. Dul kız kardeşlerden bir tanesinin ismi Emine idi. Saf bir kızcağızdı. Bir gün beni aradı. Hayli yüklü bir telefon faturası gelmiş: "Nasıl oldu?" dedim. Kısaca şöyle anlattı: Bir yaz, Türkiye'de iken diş ağrısıyla İstanbul'da bir hastaneye gider. Diş hekimi tedavi esnasında kim bilir belki de hastayı rahatlatmak için yaptığı konuşmada İsveç'te ne kadar maaş aldığını sorar. Duyduğu yüksek ücret karşısında da hayretini gizleyemez. Belki de birkaç iltifatkâr söz de söylemiştir. Hepsi bu! Bu sözler Emine'yi etkiler. Emine diş doktoruna kendi kendine sevdalanır. İsveç'e dönünce, yeğenlerine mektuplar bile yazdırır. Kendisinin okuması yazması da yok. Tabii ki mektuplara cevap gelmez. Derken bir kış gecesi, efkar basar ve Emine Türkiye'deki aşkını (!) hatırlar. Telefon açmak ister. Tabii o yıllarda, otomatik görüşme yok. Önce PTT'ye yazdırıp sıraya girmek gerekiyor. Ama Emine bu, numarayı çevirir. -Alo, İstanbul? Telefona çıkan İsveçli bayan: -Burası Stockholm! -Sen aradan çık, ben İstanbul'la görüşeceğim. -Böyle görüşemezsin. -Görüşmek zorundayım. -Bana kendi numaranı ve İstanbul'daki görüşeceğin numarayı ver. Sana yardım edeyim. Emine numarayı verir. Telefonu kapatır. Birkaç saat sonra telefon çalar. Gecenin geç saati... Karşısına çıkan hastane personeline der ki: "Acilen diş doktoruyla görüşeceğim. Konu çok önemli." Adamlar ambulans çıkarıp İstanbul'da diş hekimini almaya gider. Aradan epey zaman geçer. Telefon açık. Nihayet diş hekimi hastaneye gelir. Kendisini kimin niçin aradığını hâlâ bilmemektedir. Saf kadın ismini söyler ve diş doktoruna nasıl olduğunu sorar. Hepsi bu! Aradan birkaç ay geçtikten sonra eve çok yüklü bir telefon faturası gelir. İsveç'te faturalar üçer aylık ödenir. Emine bu faturayı en az altı ayda ödeyebilecektir. Emine'yi alıp telefon idaresine gittim. Konuyu anlattım. İsveçli yetkili sordu. Emine de: "Ben 'nasılsın?' dedim, o da bana 'İyiyim!' dedi. Bu kadar kısa konuşma için, bu ücret hem çok fazla, hem de haksız" dedi. İsveçli yetkili önce acı acı tebessüm etti. Sonra biraz düşündü ve şu cevabı verdi: "Bu bir sosyal vakadır, faturayı iptal ediyoruz." O. Nuri Yıldırım-Antalya > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.