Servisteki aracımı almak üzere evden çıktım. Mesafe yakındı ama yaya olarak değil. Yoldan geçen bir taksiye el ettim. Durak taksisiydi. Daması vardı. Oturdum. Selam verdim. Gideceğim yeri söyledim. Eyvallah, gayet normal gidiyoruz... Bakın şimdi olanlara... Bir döner kavşağa geldik. Bir TIR kavşağı tıkamış. Galiba yükü ağır. Kavşak ise İstanbul'a özel... Bir yanı rampa:) TIR, tırmanamıyor. Geri gelmesi lazım. Kavşak tıkanmış halde. İstanbul trafiği... Böylesi anlarda herkes gemisini kurtaran kaptan rolüne bürünür. Ne trafik kuralı kalır ne sabır ne centilmenlik. Herkes suratını asar. Sinirler gergin... Güya yol verirse kendisi aptal durumuna düşecek... Zavallı insan egosu... Ve sabırsızlık... Ama İstanbul'da yaşayan herkes buna alışık... İşte o anda ne mi oldu? Bizim o taksi şoförü gitti yerine bir çıldırmış adam geldi. O an söylediği galiz küfürleri değil yazmak, hiçbiriniz hiçbir yerde duymamışsınızdır. TIR şoförü başta olmak üzere, kendince hatalı gördüğü sürücüye... Sağdan sinyal verene, solda burun sokana, arkadan korna çalana... Kim varsa o anda her birine öyle küfürler ediyor ki hii... Karşı taraf duymuyor... Çünkü camlar kapalı... Ama olanca galiz sözü yan koltukta yolcu olarak ben işitiyorum. Bana demiyor tamam ama kime derse desin... Ben argoya bile hoş bakmayan biri olarak böylesi akla hayale gelmeyen küfürleri dinlemek zorunda mıyım? İnanın midem bulandı. Utancımdan kıpkırmızı oldum. İnsan olduğumdan utandım. Bir insan nasıl böyle pis ve iğrenç benzetmeler yapabilir? Hem de makineli tüfek gibi saydırıyor... "Sus" desem, ya o beni ya ben onu gırtlaklamak durumundayız. Kaldı ki o öfkeyle o an ona laf söylemek aptallık olur. Çıldırmış durumda adam. İnmek istesem protesto olduğu anlaşılacak. Kesin bir olay çıkacak. Sussam adam susmak bilmiyor... Gideceğim yere 2 km falan var. İnmeden önce, bir sessizlik anında dedim ki: -Kardeşim, stres yapıp da kendini üzme. Akşama kadar direksiyondasın. Kendine yapıyorsun. -Bunlar adamı çıldırtıyor abi ya, diyerek bir küfür daha savurdu. Sonra baba olduğunu hatırladı: -Evdeki kızım bile, "baba aman kimseyle kavga etmeden eve gel ne olursun" diyor; diyor ama gel de sabret... Bu şoför hep trafikte... Öfke anında ise, insan demeye şahit gerek. Gazetemizde okumuştum. Taksicilerin kısa mesafede ya da yağmurlu havalarda yolcu almaması, yolcuyu dolaştırarak daha fazla para talep etmesi gibi durumların önüne geçilecekmiş. Peki bu taksi şoförünün durumu ne olacak? M. Özçırak - İstanbul > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00