Buldum derken kaybettim!

A -
A +

Yağmurlu bir ekim ayında iki kız arkadaşım ile bildik eğlence merkezimize vardık. İçeceklerimizi söyledik. Bu arada bir genç doğum gününü kutluyormuş. Mutlu ve arkadaş ortamında bize de ikram etti. Hem sevindik hem şaşırdık. Bu bir bakıma tanışmamız için bir sebepti. Aslında kız arkadaşımla ilgilendiğini zannediyordum. Meğer o benimle tanışmak istiyormuş. Arkadaşlığımız çok güzel çok da ciddi idi. Öyle ki ilerleyen günlerde ciddi ciddi evlenme teklifinde bulundu. Bu kadar büyüdüğümü daha ilk kez o gün fark etmiştim. İki ay sonra da kendisiyle nişanlandık. Bu süreçte beni bekleyen acılardan haberim yoktu. Bir trafik kazasında annemi ve küçük kardeşimi kaybettim. Bana en büyük teselliyi yine o verdi. Hep benim yanımda oldu. Ama ben onunla ilgilenemiyordum bile. Sanki dünya başıma yıkılmıştı. Zavallı babamla tek başıma hayatın acısını çekmek zorunda kalmıştık. Sanki terk edilmiş bir dünyada gibiydim. Anneciğimi ve kardeşimi kaybettiğim için ne kadar üzülürsem üzüleyim geri gelmeyeceklerdi. Daha bu üzüntüm bitmeden canımdan çok sevdiğim, uğrunda ölüme razı olacağım sevgili nişanlımın hasta olduğu haberiyle yıkıldım. Allah'ım neydi bu başıma gelenler? Tam buldum derken birer birer kaybedecek miydim? Artık geri kalan tüm zamanımı nişanlımla geçiriyordum. Henüz sonuçlar alınmamıştı. Doktor bize bir hafta sonra sonuçları alabilirsiniz dedi. İple çektik o haftayı. Heyecan ve korku içinde doktorun huzuruna çıktık. İçimden bir şeyler kopuyordu. Lenf kanseri ve çok habis bir tümör olduğunu öğrenince ikinci kez yıkıldım. Allah'ım bu kadar acıya nasıl tahammül ederdim ben? Çok üzgündüm. Bu acıların sonu ne zaman gelecek diye ağlıyordum. Daha anneciğimi ve kardeşimi unutmadan bir de evleneceğim adamı mı kaybedecektim? Her şeye rağmen ayakta kalıp nişanlıma teselli veriyordum. Peki bana kim teselli verecekti? Yıllar mı, üst üste gelen acılar mı? Ve o ilk gördüğümde hayran kaldığım delikanlı gözümün önünde mum gibi eriyip bitiyordu. Artık yatağa bağlı ve solgun benziyle son sözleri şu oldu: -Seni çok ama çok sevdim. Sana bu sevginin bedelini ödeyemedim. Her gününün acı ve kederli olduğunu biliyorum. Şimdi de sana veda ediyorum. Sana tek duam, mutluluklar, bir gün olup seni de bulsun... Aradan çok geçmedi... Bir müddet sonra o kahverengi gözlerini hayata yumdu. Şimdi hayatın onsuzluğunu yaşamaktayım. Tek ümidim birbirini kovalayan yıllar ve muhtemel mutluluklar olacak... Allah mekânlarını cennet eylesin. Sultan Ç.-Konya --------- Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.