"Ben tost ve karton kutuya çay beklerken o arada telefon çaldı... Yukarıdan birileri çay istiyordu."
Üç gece sabahladım o hastanede... Hasta refakatçisiydim. Hastane kantini sık uğradığım yerlerden olmuştu. O sabah da erken saatte kahvaltılık bir şeyler almak için kantine gittim.
Kantin binanın en alt katında güzelce bir yerdeydi. Masa ve sandalyeler yeniydi. İki arkadaştan biri izne gittiği için bir bayan tek başına işletiyordu. Benim gibi kantine kadar gelenlerin de yukarıdan telefon eden hastane personelinin istediği çay, tost gibi şeyleri de o karşılıyordu.
Bir çay ile bir tost siparişi verdim. Kenarda bekliyorum. Bizlere kartonda çay veriyordu. İçtikten sonra çöpe atıyorduk.
Cam bardakta çay istediğimizde hastane personeli için olduğunu söylemişti. Doğrusu bu ayrıcalık gibi duruma içerlemiştim.
Mutfağın lavabosunun üzeri yıkanacak cam bardaklarla doluydu. Ben tost ve karton kutuya çay beklerken o arada telefon çaldı... Yukarıdan birileri çay istiyordu.
-Tamam, dedi ve kapattı çaycı kadın.
Önce benim kutu bardağı alıp tezgâha bıraktı. Sonra oradan iki tane bulaşık cam bardak aldı, eliyle soğuk suya şöyle bir tuttu ve tabaklara koydu. Benim karton kutuyla birlikte çayları bardaklara doldurdu, benim tostu da verdikten sonra bir tepsiye koyup gitti...
Ay nasıl şaşırdım anlatamam, midem bulandı inanın. O çayın kendilerine pis bir bardakta geldiğini bilseler o bilmediğim iki kişi, o çayı içer miydi?
O kadına diyemedim ki: "Niye bulaşık bardağı yıkamıyorsun? Elin içtiği bardak şöyle bir suya tutularak temizlenir mi?"
Acaba hastane yönetimine gidip yaptığını şikâyet etse miydim? Çekindim, gidemedim. Sonra kendi kendime düşündüm... Okuyup, dirsek çürütüp doktor oluyorlar. Teknisyen oluyorlar, hemşire oluyorlar. Sabah kalkıp mis gibi kahvaltılarını yapıp en güzel ve yeni kılık kıyafetle geliyorlar. Odasındaki eşyalar en kalite, yediğine içtiğine dikkat ediyor... Ama içtiği çayın demleyeni ve ona getirilen bardağın temizliğini bilmek elinde değil. Her şeye titizlenen bu insanlar bulaşık bardakla getirilen çayı bilmeden içiyor...
Burada hata kimde? İçtiği çaydan habersiz personelde mi? Tek başına iş yetiştirmeye uğraşan kadının işi savsaklamasında mı? Yoksa bir hizmetli daha almamak için biri izne gittiğinde bir personelle kantin yürütmenin kolaycılığına kaçan hastane yönetiminin mi? Toplam kalite dedikleri şey başka nedir ki?
Hatice Güleryüz-İstanbul