Buyurun ben yardımcı olayım

A -
A +

Bu yaşadıklarım, sağlık nimetinin ne kadar kıymetli olduğunun yanında insan unsurunun da sağlıkta ne denli önemli olduğunu gösteriyor. Geçen sene "dişim ağrıyor" şikâyetiyle, meşhur bir üniversite hastanesine gittim. Bir de aynı üniversitenin farklı fakültesinde öğrenci olduğum için daha iyi bir muamele görürüm zannediyordum. Önce sıra numarası verdiler. Saatlerce bekle ha bekle... Sıra beklerken "içeride acaba doktor var mı?" diye bakmak amacıyla bir adım atmamla kapıdaki görevlinin mahkeme duvarı gibi asık yüzüyle karşılaşmam bir oldu. Adam dövecek gibi bakıyordu resmen. Sert bir ses tonuyla: "Sıranızı bekleyin hamfendi!" dedi. Efendim ben bekleyedurayım, namaz vakti geldi çattı... Koskoca üniversite hastanesinde, bir mescit yok... Olması şart mı? Tabii ki... Yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkenin hastanesinde mescit olmaması bence skandaldır... Üniversite hastanesinin yakınındaki bir camide namazımı eda ettim. Tekrar gelip, gelmek bilmeyen sıramı beklemeye başladım. İşte, nihayet sıra bana geldi... İçeri girdim. Bayan bir doktordu sordu: -Şikâyetiniz nedir? -Şu dişim ağrıyor. Yiyip içerken herhangi bir problem yok, konuşurken sızlıyor sadece... Doktor Hanım sağ olsun ne bir film çekti, ne herhangi bir test yapmaya gerek duydu... Sıradan bir muayenenin ardından elime bir kâğıt tutuşturup "üçüncü kata çıkın" dedi. Üçüncü kata çıktım. Ortalık sessiz... Kimsecikler yok... Karşımda bir sürü oda... Hepsinin de kapısı kapalı... Masallardaki gibi sanki... İyi de şimdi ben hangisine gideceğim? Zaten kâğıttaki yazılar da silik yazılmış, tam okunmuyordu. Çaresiz herhangi bir odaya yöneldim. Çünkü kapısı açıktı. İçeride birkaç hemşire hanım vardı. O an içeri girmekte olan hemşirelerden birine elimdeki kâğıdı uzatarak seslendim: -Rica etsem şuna bir bakar mısınız, nereye gitmem gerekiyor acaba? Daha lafımı bitirmemiştim. Hemşire, son derece kibirli bir eda ile ve yüzüme bile bakmadan cevapladı: -Bayan bilmiyorum ve zaten böyle şeylerle de uğraşmıyorum! Öylesine üzüldüm ve öylesine sinirlendim ki o an ne yapacağımı şaşırdım. Ne deseydim acaba ben şimdi bu kendini beğenmiş zavallıya? Bir rezillik çıkmaması adına sustum. Aksi de yakışmazdı zaten bana. Fakat sadece gözlerimi dikerek kırpmadan uzun uzun baktım. O ise hiç istifini bozmuyordu. Yanındaki diğer hemşire durumu fark etti. Öteki hemşireye bakışlarımı gördü ve "buyurun ben yardımcı olayım size..." dedi. Nihayet diğer hemşireden, gitmem gereken yeri öğrenmiştim. Devamı yarın > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.