Yanımda Muammer Erkul... Üsküdar'da buluştuk. İhlas Vakfı'nın Çamlıca Erkek Öğrenci Yurdu'na davet etmişlerdi. Yurdun yerini ne o ezbere biliyor ne ben... Ama bize verilen adresi kolayca bulduk. İçeri girdiğimizde akşamüstüydü. Bizi hoşsohbet karşıladılar. Akşam, namaz ve yemek sonrası üst katta şöyle mini bir toplantı salonu düzeni aldırılmış masaların etrafındaki sandalyelere oturduk. Bir baktım biz tam da orta yerdeyiz. Konuşmacıların oturduğu yerde yani. Masaların etrafında üniversite öğrencileri... Hepsi konuşmacı diyerek bize bakıyor. İçimden diyorum ki, "Allahtan yanımda Muammer var. O şimdi bir alır lafı... Oooo... Sohbet muhabbet... Keyfine doyulmaz..." Ama o da ne öyle? Bir baktım Muammer orada hemen yanı başında bir beyefendi ile sohbeti yarılamış bile. Ama Muammer'de de enteresan bir heyecan var... Yok yok... bu heyecan benim gibi öyle sıkılıp çekindiğinden değil. Bir sürprizle karşılaşmış gibi Muammer... O beyefendi ile sanki kırk yıllık tanışık gibi. Ama olamaz. Muammer oraya ilk defa geliyor. İyi de Muammer'e bir haller oldu... Hacda babasını görmüş gibi... "Vay bee?" falan diyor. "Allah Allah!" diye şaşkınlığını dile getiriyor. Eyvaah Muammer uçtu... Keyiften "met olmuş" halde... Beni aldı bir merak... Yani daha bismillah içeri yeni girmişiz. Tamam, yani insan ilk sohbetinde de samimiyet kurar ama bu, sohbetin başında olmaz, sonunda olur. İyi de Muammer burada kimseyi tanımadığını söylüyordu. Daha yurttan içeri adım atar atmaz "Vaay! Abiciğim" muhabbetlerine nasıl daldı? Ama bu kadarı da fazlaydı. Dayanamadım. Kimselere çaktırmadan çekiştirdim ceketinden: -Ne oluyor Muammer? O gevrek kahkahasıyla ve insanı mest eden gülümseyişiyle cevap verdi: -Ooo neler olmuyor ki? Bugün tarihî bir gün yaşıyorum ben... Tarihî bir gün... Tabii öyle diyecekti Muammer... Ne de olsa etrafımızda Türkî Cumhuriyetinden gelen öğrenciler vardı. Hepsi gelin kız gibi edepli bir şekilde Muammer'in ağzına bakıyordu. Yazar vardı karşılarında çünkü... Bir köşe yazarı... Doğma büyüme bir İstanbullu... Allah için Muammer'e de yakışıyordu bu sıfatlar... Tamam, yurtta Anadolu'dan gelmiş öğrenciler de vardı ama Türkî Cumhuriyetlerden gelmiş öğrenciler insanı alıp götürüyordu... Kimi hukukta, kimi mühendislikte okuyor. Hepsi yarın mezun olup gidecek. Kalplerinde ülkemizin sevgisi... Gönüllerinde Ehl-i sünnet itikadı... Fısıldadım yine: -Muammer sende bugün bir tuhaflık var. Çatlatma adamı söyle! (Devamı yarın) > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00