Canım kardeşim

A -
A +

“E ne yapayım yani ben de çocuğum, elimden gelen bu... Demek yorgun düşüyormuşum...”

 

 

 

Senin doğduğun gün 23 Ocak 1983. Ben ilkokul 4’e gidiyordum. Senin beşiğini sallardım. Geceleri, mamanı yapıp içirirdim. Şimdiki gibi hazır mama yok sütlü muhallebi veriyorduk. Seni çok iyi hatırlıyorum, bütün küçüklüğünü hemen hemen.

 

İki yaşına kadar elinden herhangi bir şey aldığımızda oyuncak vs. ağlamaya başlıyordun ve nefesin kesiliyordu morarıp bayılıyordun. Bu yüzden senin elinden hiçbir şey almamaya çalışıyorduk ama nadiren de olsa bu senin başına geliyordu. İki yaşına doğru şükür şifa buldun da devamı olmadı. Doktorlar da zaten 2 yaşına kadar geçer demişlerdi.

 

Sonraları nasıl mı büyüdün? Bu durumun yüzünden birazcık şımartılmış mı desem ama pek de değil yani o zamanlarda çok da hani önemli değil gibiydi. Ama yine de bir kayırma vardı, "özeldin" yani!

 

Babam sana bisiklet almıştı sokaklarda kullanıyordun. Sokakta arkadaşların çok olurdu ama bir o kadar da çok itip kakarlardı seni. Sürekli ağlardın, düşerdin annem “seni takip edelim” diye bizi balkona oturturdu. Sırf sana bir şey olmasın diye...

 

Bir gün 23 Nisan müsameren var. Hatırlar mısın senin yüzünden çok büyük bir dayak yemiştim annemden, hiç unutmuyorum o sevmediğim günü. Bunu yazmak istedim. Belki bu travmamı atlatırım diye. Ee tabii ablayım ben sonuçta. Söz geçiremeyince az dayağımı yemedin!.. Ama güzel olan birçok hatıran var.

 

Evden su dolu sürahiyi alıp gitmiştin ve kazandığın parayla limon alıp gelmiştin. Çünkü o gün annemizin yaş günüydü. Ne güzel düşünceli bir kalbe sahiptin o küçücük yaşta! Hatırladığım kadarıyla bir kere seni süpürgenin sapıyla dövmüştüm ama çok pişman olmuştum. Bu yüzden hakkını helal et...

 

Hatırlıyor musun, ayağına tığ batmıştı yaramazlığın yüzünden. Evde annemle babam yoktu komşuyu çağırmıştık. Allah rahmet eylesin Feriştah Abla gelmişti. O zaman da canını acıtmıştık. Şimdi 40 yaşına geldin. Sen bu zamana kadar hep kendini büyütmek, kilo almak derdi ile mücadele ettin. Bence sen çocuk kalbinle çocuk kal bizim büyümemiş kardeşimiz kal. Ben bundan rahatsız değilim. Kimseye zararın olmasın yararın bol olsun. Annene babana ve biz kardeşlerine iyiliklerle merhametinle hayırlarınla yeni yaşını sağlıkla geçirmek nasip etsin Hak teâlâ (Âmin.) Seni Allahü teâlâya emanet ediyorum. Bu mektubum sana hediyem olsun canım kardeşim.

 

     Ablan Hidayet Özgül

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.