Çay Teknolojisi kursuna gidemedim ama...
30 Temmuz 2014 01:00
"Az bir zaman sonra nizamiye kapısından bekçiler ziyaretçim olduğunu bildirdiler. Zaten gözüm kapıdaydı..."
Süt Kurumunun Adana Süt Fabrikasında soluk almadan çalışırken laboratuvarda çalan telefonu kaldırdım. Telefonun öbür ucunda sımsıcak kadife yumuşaklığında, İzmir'in imbatı gibi ferahlık veren bir ses:
-İsmim Fehmi. Dr. Muhsin Beyin sınıf arkadaşıyım. Size selamı var. Pamukçuluk araştırmada çalışıyorum. Fabrikanıza yakınım. Sizinle görüşmek istiyorum. Ne yaparız nasıl görüşürüz?
Adana'da yeni olduğumu, çevreyi tanımadığımı, zahmet buyurursa zevk duyacağımı söyledim.
Az bir zaman sonra nizamiye kapısından bekçiler ziyaretçim olduğunu bildirdiler. Zaten gözüm kapıdaydı. Hemen bahçeye çıktım. Karşıdan yakışıklı, içinin güzelliği yüzüne vurmuş bir Beyefendi geliyordu. Tanıştık. İçeri aldım. Bilmiyorum ne ikram ettim, süt mü, ayran mı, yoksa çay mı?
Ama onun Dr. Muhsin Abay vasıtasıyla bize ne büyük ikramlarla geldiğini anlamakta gecikmedik elhamdülillah.
Evet, Çay-Kur Genel Müdürlüğünde doğrudan Genel Müdür Yardımcısı Mevlüt Beyin gayretine rağmen Çay-Kur'da işe girip sonra da Japonya'ya Çay Teknolojisi kursuna gidememiştim ama Adana'da Fehmi Ağabey ve diğer arkadaşlar arasında "Ehl-i sünnet ve'l cemaat" kursuna başlamıştım elhamdülillah.
Fehmi Ağabey bize merhum Enver Ağabeyimizi tanıttı. Kitaplarımızı tanıdık. Akşamları evimizde ailemizle yalnız kaldığımız günler olurdu. O zamanlar sık sık toplanır sohbet edilir kitaplar okunurdu. Aman ya Rabbi... Ne mutlu günlerdi o günler... Birbirimize olan muhabbetimiz sebebiyle Fehmi Ağabey, o sohbetlerde;
-Biliyor musunuz, şu an buraya nur yağıyor derdi.
İnanın o ruhu hissederdik. Geçenlerde eşim;
-Biliyor musun Şinasi Bey, ağabeyler bizden ayrıldıktan sonra o sohbet edilen salonu düzenlemeye girince odada sanki bir yerlere altınlar koymuşlar da onları bulacakmışım gibi huzur gelirdi. Salonun düzenlemesini öyle büyük bir zevkle yapardım, dedi...
Kırk sene öncesine döner o günleri hasretle hatırlarım. Muhsin ve Fehmi Ağabeylerin engin merhametlerine hayranlık duyarım. Allahü teâlâ onlardan, ana babalarından ve hocalarından razı olsun. Biz onları hiç unutmadık ve inşallah unutmayacağız. Onların da ahirette "Kara Şinasi"lerini unutmayacaklarını ve elimizden tutacaklarını ümit ederiz.
Şinasi Dayandaç-Kayseri