Cennet annenin ayakları altında

A -
A +

Doktor hanım ameliyatım ne kadar sürer? -Bu sorunun cevabını A... Hocam daha iyi bilir. Çünkü ameliyatınıza o girecek. -Peki yara izi çok kalır mı? -Parçanın boyutuna göre kesi yapılıyor ama estetik dikiyorlar. Pek kalmaz diye düşünüyorum. -Teşekkür ederim, dedi. Sustu. Ameliyat saatinde hastayı uyuttuk. Yarı genel anestezi altında ameliyatı başladı. Doğrusu aklımdan geçti: "Öyle çok sosyete bir bayana da benzemiyor ama demek ki yaz mevsimi yakın. Galiba denize girerken falan önemsiyorlar işte..." Ameliyathane ayrı bir dünyadır. Cerrahlar bazen vaka içinde sıkılınca ekibi zinde tutmak için sağdan soldan muhabbete başlar. Bu vakanın ortasında da hoca konuşmaya başladı: -Yaa çocuklar... Bu bayan benim yıllardır hastamdır. Birden aklıma geldi sordum: -Hocam uyutmadan az önce çabuk iyileşir mi, iz kalır mı diye soruyordu. Estetiğe de meraklı biri olmalı. Hocanın verdiği cevap karşısında tüylerim diken diken oldu. Kendi kendime düşüncelerimden dolayı da utandım. Meğer bu annenin üç oğlu varmış. Üç oğlunun üçü de bedensel engelli doğmuş. Bu üç çocuğun yükü haliyle ağır gelince, kocası sorumluluktan kaçmak istercesine evi terk etmiş. Anneyi "kabahat sende" diye suçlayıp çekmiş gitmiş. Galiba başkasıyla evlenmiş. Çocukların üçü de anneyle baş başa kalmış. Ah annelik... Bu üç yavrunun üçüne de gözü gibi bakmaya çalışan annenin en büyük çocuğu o yıllarda 15 yaşındaymış. Kadıncağız yavrularını bir yerden bir yere sırtında taşıyormuş. Evde yemelerini içmelerini, banyo tuvalet her ihtiyaçlarını kendisi karşılıyormuş. Bir de onlara rızk kazanmak için el işidir, temizliktir konu komşunun verdiğidir koşuşturuyormuş. Göğsündeki bu kitleden çok önceden haberdar olunmuş. Ama kadıncağız "çocuklarıma kim bakar?" diye uzun süre ameliyattan kaçınmış. Sonunda kitle büyümeye başlayıp tehlikeli hal alınca ameliyat kaçınılmaz olmuş. İşte kadıncağız operasyona bunun için razı olmuş. "Çabuk iyileşir mi?" diye sorarken de amacı estetik değil, çocuklarına bir an önce annelik yapabilmek içinmiş. Tatile gitmek, denize girmek mi? Bu anne inşallah onları Cennette görecek. Gözlerimden akan damlaları silerken, ameliyat masasında yatan annenin nur yüzünü seyrederek mırıldandım: "Annelik ah annelik... Başka hangi duygu, insana yıllarca böyle bir yükü taşıtabilir ki?" O anı düşündükçe hâlâ içim bir tuhaf olur... Sevgili Peygamberimiz de buyurmuyor muydu: "Cennet annelerin ayakları altında" diye... Rumuz: "Hst80"-Ankara > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.