Çocuk doğru söylemişti...

A -
A +
“Süleyman, İzzet’in cenazesinde o kadar feryat figan etmişti ki, kimse susturamamış!”
 
İzzet ve arkadaşı Süleyman ile ilgili hatıramı anlatmaya devam ediyorum...
Bu habere ben ve yanımdakiler şaşırmıştık. Önce inandık. Sonra da birbirimize “çocuk haberi bu ya. Geçen perşembe İzzet ölmüştü. Süleyman’ın İzzet için feryatlarını duymuş olacak ki bize böyle söylüyor olmalı” dedik.
Ben, balta, tokmak ve sigillerin bulunduğu çuvalı sırtıma attım. Ormanın yolunu tuttum. Kararsızlık içinde çalışmaya başladım. Çalışma şevkim de iyice kırılmıştı. Çalışırken devamlı düşündüm ve mırıldandım:
“Acaba Süleyman’ın öldüğünü söyleyen çocuk doğru mu söyledi? Yoksa çok zaman yapılan ölüm şakası mı yaptı?”
Tahminî olarak akşam saat 17.00 sularıydı. Çalışıyordum. Uzaktan bir şeyle uğraşan birinin sesi duyuldu. Kısa süre sonra sesin sahibi elinde ekmekle yanıma geldi. Kişinin, Ayı Kayası Mevkiinden geçerken ayılardan korunmak amacıyla ses yaptığını düşündüm. Ama aklımdakini öğrenmek için nereden geldiğini sordum. Cenazeden geldiğini söyleyince içim cız etti ama belki başkasınındır diye mırıldandım:
-Süleyman’ın cenazesinden mi geliyorsun?
Hidayet isimli o kişi “mahalleye gelen haber doğruymuş. Süleyman da İzzet gibi ormanda kestiği ağacın altında kalmış ve ölmüş. Onu da defnettikten sonra beklemedim geldim” dedi.
İki iyi insanı bir hafta ara ile kaybetmiştik. Bir eve girdim, biraz oturdum. Yine çok şeyler anlattılar. Bu iki ölüm ne ibretler sunuyor bize. Hani derler ya “bu dünyada iyiler çok yaşamaz!..” İzzet ve Süleyman hiç kimseye zararı olmayan insanlardı. Bu sözün ifadesi gerçekleşmişti sanki. Süleyman can arkadaşı İzzet’in cenazesinde o kadar çok ağlayıp, feryat figan etmişti ki, kimse susturamamış, kendiliğinden susmuştu. Allah’tan “ben artık yaşayamam Allah’ım beni de onun yanına al” şeklinde niyazlarda bulunmuş.
İnanmamak ne mümkün, duası kabul edilmiş olmalı ki o da aynı şekilde bir hafta içinde ormanda bir ağaç kazası ile vefat etmişti. Cenazede herkes şaşkındı. Allah ikisine de rahmet etsin. Köyümüz için bu ölümler acı kayıp olarak değerlendirildi. Her ikisinin perşembe günü vefatı ve cuma günü defnedilmesi de ibretlikti...
    Bünyamin Ören/Devrek-Zonguldak
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.