Çocukluğumdaki ramazanlar

A -
A +
“Anneannemlerin evinde biri sabah biri öğle üzeri iki ayrı mukabele okunurdu...”
 
Bizim evde bir başka güzel geçerdi ramazanlar bayramlar. Annem babam hazırlıklara başlardı günler öncesinden. İki katlı müstakil bir evimiz vardı. Duvarları yağlı boya ile boyanmıştı. Misafir salonu ve oturma odası buz yeşili, yatak odası tozpembe renklerinde idi. Yatak odasının kapısının arkasındaki duvarda açık yeşil bir seccade üzerinde tozpembe bir namaz örtüsü asılı idi.
Misafir odasında yeşil kadife koltuk takımı, bordo kadifeden kalın perdeler, krem rengi tül bir perde, yerde hâlen dahi kullandığımız yeşil bir halı serili idi.
Annem ramazan gelmeden önce öyle bir ev temizliğine başlardı ki her yer pırıl prıl olurdu. Biz altı kardeş üç odası, bir sofası, bir çatı katı olan bu evde büyüdük.
Ramazanlarda babam ayrı bir maneviyata bürünürdü. Daha sakin daha olumlu, daha anlayışlı olurdu. Ramazan ayından önce bolca alışveriş yapar, evimizde ayrı bir huzur ve saadetli günler başlardı.
Biz kardeşler hepimiz çok küçük yaşta oruca başlamışızdır. İftar hazırlığı, gidip pide almak, mahallede kadayıf döken komşudan kadayıf alma kuyruğuna girmek... Bunların hepsi ayrı bir güzel gelirdi bize. Horoz şekeri satanlar olurdu. Gündüzler bir başka güzel geceler bir başka güzel geçerdi.
Hiç bitmeyen uzun günler gibiydi. Sokakta ip atlardık. Top oynardık. Anneannemlerin evinde biri sabah biri öğleyin olmak üzere iki ayrı mukabele okunurdu. Arada annemle oraya giderdik. Bazen komik anlara şahit olurduk.
Hafız teyze demek ki gece gündüz sahuru iftarı, teravihi, mukabelesi gece gündüz o kadar yoğun geçen süreçte dinlenmeye fırsat bulamazmış ki bazen Kur'ân-ı kerimi okurken uyuya kalırdı. Yanında ya eşi ya da kızı olurdu. Horlamaya başlayınca eşi veya kızı onu uyandırırdı. Çocuk olduğumuzdan biz gülerdik. O zaman da hemen anneannemin bize gülmemizi kesmemiz için bir bakış attığını fark ederdik.
Bizim evin mukabelesini bir kadın hoca kendi evinde okurdu. Bayramdan bir gün önce gelip biz de duasını yapardı. Tabii bayram geleceği için yine bir temizlik yapılır, börekler baklavalar açılırdı. Bizde böreği annem baklavayı babam açardı. Bayram yemekleri pişirilirdi bir gün öncesinden. Bayram gününde bayramlaşma olacağından evde yemek pişmez, bir gün önceki yemekler ki her biri bayram yemeğiydi, onlar servis edilirdi. DEVAMI YARIN
     Gülsüm Ağcadağ
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.