Çok pişmanlık yaşadı
6 Ağustos 2014 01:00
"Sen istersen inanma Allah beni hakaret ettiğim bu simit yüzünden cezalandırdı. Yurt dışına gitme hakkını kazanamadım."
Zekeriya Ağabey, kendi kendine kibirlenip şöyle konuşmaya başlıyor:
"Sen büyük bir adam oluyorsun. Avrupa'ya gideceksin, sana simit yemek yakışmıyor. Üstelik İstanbul gibi büyük bir şehirde bulunuyorsun!.."
İçimde fırtınalar esmeye başladı. Hemen elimde bulunan simit paçalarını bıraktım. Beni küçük düşüren (!) simidi attığım için sevinmeye başladım. Simitlerini yiyen arkadaşlar için de "şunlara bak, nasıl küçülüyorlar?" diye geçirdim aklımdan.
Akşam Sirkeci'de bulunan bir otelde yattıklarını ve arkadaşlarına da simitleri yiyerek hoş bir davranış sergilemediklerini söylediğini nakleder.
Anlattığına göre sabah olduğunda yurt dışına gitme heyecanı ile erkenden son muayeneleri yaptırmak için sıraya giriyorlar. Zonguldak'tan onunla beraber gidenlerin hepsi Batı Almanya'da çalışmak için gidiş hakkı kazanıyor. Ama Zekeriya Ağabey hariç... Zekeriya Ağabey, bana can alıcı şu ifadelerde bulundu:
"Hoca! İster inan ister inanma Allah beni hakaret ettiğim bu simit yüzünden cezalandırdı. Yurt dışına gitme hakkını kazanamadım. Benimle İstanbul'a son işler için gidenler yurt dışına gidip çok güzel imkânlar elde ettiler. Ben ise sürünüyorum. Yapmamalıydım fakat nefsime ve kör şeytana yenik düştüm..."
Zekeriya Ağabey, nimete saygısızlığın cezasız kalmayacağına dair önemli örnek olması sebebiyle bunu bana birkaç defa anlattı. Herhalde benim de başkalarına anlatmamı düşünmüştü.
O, daha sonra madendeki işine tekrar dönüyor ve çalışmaya başlıyor. Madende çalışırken boş gruplarında köydeki işlerini yapmaya çalışıyordu. Bir süre kazmacı olarak çalıştığı için çavuşluk imtihanına giriyor. Onu kazanıyor, çavuşluk ve daha sonra şeflik yapıyor.
Zekeriya Ağabey, yurt dışına gidemediğinden dolayı üzülüyordu. Bunun yanında nimete hakaret ettiğini düşünerek, çok da pişmanlık duyuyordu.
Kendisini dinî konulara, ibadete vermişti. Nimetin kıymetini bilme konusunda nice menkıbeler anlatır, nice din büyüklerinden nakiller yapardı...
Zekeriya Ağabey, 90'lı yıllarda emekli olmuştu. İkramiye ve emekli aylığı almasına rağmen sıkıntılar içindeydi. Geçen sene Ramazan Bayramında öğrendim ki sıkıntıdan kurtulmak amacı ile bazı yerleri de satmış. Çalışkan, paylaşan, alçak gönüllü, ikiyüzlülükten kaçınan, korumacılığı örnek alınan bu ağabeyimiz bundan birkaç yıl önce vefat etmişti. Çocukları da babalarını aratmayacak vasıfta insanlar. Örnek alınabilecek pek çok özellikleri ile ebedi âleme göçen Zekeriya Ağabeyin ruhu şâd olsun...
Bayram Ören-Devrek/Zonguldak