Daha fazla rezil olmadan!

A -
A +

Dayım derdi ki: "Yeğen mutlaka cüzdanın kenarında 5-10 liran olsun!.." Firmamıza ait servis aracını İhlas Marmara 2'den Avcılar'daki servise 1 gün sonra almak üzere bıraktım. E-5'e çıktım. Baktım üzerimde param yok. Aklıma tanıdık iki arkadaş geldi. Telefona sarıldım. Şarjım bitmek üzere. Birini aradım. Şans. Cevap vermedi. Diğerine ulaşılamıyor. 3. kez aramaya kalmadan telefon kapandı. Ne kadar şarj o kadar hizmet. Aklıma süper (!) bir fikir geldi. Yetkili servise döndüm. Müşteri temsilcisine durumu anlatacağım. Malum market işletiyoruz. Müşteri bizim için de çok önemlidir. Çok defa müşteri, yarısı yenmiş yoğurt kovasını getirip "tadı güzel değil" deyip iade etmiştir. Hatta yazın yarısı yenmiş karpuz bile iade gelmişti. "Rengi kırmızı ama tadı kelek" diye. Neyse, utana sıkıla vaziyeti adama anlattım: -İşe dönmem için 5 TL yeter. Aracı almaya geldiğimde yarın getiririm. Ne dese iyi? -Veremem abicim. Daha önce de böyle söyleyip aldılar. Bu şekilde 20-30 TL param gitti. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Güler yüzle "tabii, buyurun" demesini beklerken bu cevap şoke etti. Kem kümden sonra kimliğimi dahi bırakmama rağmen cins adam hâlâ ön yargılı bakıyordu bana. İkna edemedim. Tekrar E-5'teyim. Duraktayım. Düşünüyorum: -Şimdi ne yapmalıyım? İhlâs Marmara 2. Kısım otobüsü de gelmişti. Yorgun bedenimi ancak atabildim muavinin yanına. -Birader 1,45 TL ücreti son durakta vereceğim. Muavinin havada kalan eli ve bakışlarını tahmin edemezsiniz. Tarif edeyim, 4 no'lu Erol Taş ile 2 no'lu Kadir İnanır karışımı bakış. Ama ne yapabilirim beni dışarı atacak değil ya. 3. durakta aradığım kahramanımı bulmuştum evvett! Kâbus buraya kadar, oh beee... Binen kişi bizim ofise sürekli mektup getiren postacı kuryeydi. Kartını "dıt"lattıktan sonra göz göze geldik. Selam verdi bana. Kendimden emin bir edayla "Abi kartı benim için de okutur musun, ofiste ödemesini yaparım size" dedim. Adamın yüzeme bakarak verdiği cevap: "Şirket sayılı yükleme yapıyor, bunu yapamam" oldu. Uff bu ne yaa? Cevap beni iyice delirtti. Neyse hayata bir sıfır mağlup bir halde marketin önüne geldim. Hemen marketten para alıp ödemeyi yaptım. Metropol ve zaman içinde art niyetli insanlar hayatı ne acımasız hale getirmiş onu yaşadım. İnsan insana yardım bile edemiyor iyi mi? Şükrediyorum. Çok uzak bir yerde, daha ciddi durumda olsaydım "acaba ne olurdu?" diye düşünmek istemiyorum. Beterin beteri var. Rumuz: İfa-Nizamettin/İstanbul > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.