Değeri kalmayan adam!..

A -
A +

Bir yıl kadar evveldi. Bir arkadaş gelmişti ziyaretime. İşinden ayrılmış. Onunla sohbet ederken hatırladım geçen yıllarımı. Misafirime anlatamadım ama depreşti duygular... Gazetemle paylaşmak istedim... Unutamadığım o günün hatırasını... Kariyerinde zirvelere çıkmışken dipleri görmüş bir insandım kurumda... Apoletleri sökülmüş gibi bir ruh halindeydim. Yeni gelmiş, bir su kadar temiz genç bir eleman ile devam edecektim yola. 18 yaşlarımda başladığım noktaya dönmüştüm. Satış elemanı olmuştum yeniden... "Marka insanın" yerinde yeller esiyordu. Bir de özel hayatım vardı sadece beni ilgilendiren... Annesini kaybeden kızımın, benden nefret etmesi ayrı bir darbeydi tarifini yapmakta zorlandığım duygularıma. Kızım benimle konuşmak istemiyordu. Rehber öğretmenin huzurunda karşı karşıya geldiğimiz gün 12 yaşındaydı. Sözleri o yaşın çok üzerinde ve çok ağırdı. "Baba hayatımda sen olsan da olmasan da benim için önemli değil. Çünkü bende bir değerin kalmadı. Fakat şimdi seninle annemin mezarına gitmek istiyorum. En azından ona, 'bak anneciğim sen öldün ama ben babamı sana getirmeyi başardım' diyeceğim." Kabrin başına geldiğimizde benim gözlerimden yaşlar boşalırken, kızımda gözyaşının bir damlası yoktu. Oradan ayrıldıktan sonra uzun bir süre benimle görüşmedi. Bana öylesine kırgındı. Bu acı olayları yaşamaya sebep olanlara dua ediyorum. Belki onların daha çok ihtiyacı vardır duaya... Başıma gelenler kaderimdi. Lakin eşimin vefat etmezden evvel kızıma yazdığı o nasihat, bütün duygularımı buharlaştıracak derecede iç yakıyordu: Ölmeden evvel kızına son not yazmıştı: "Babanın bir çocuğu olursa, bil ki o senin öz be öz kardeşindir. Ama ileride karar verirken annen gibi müşkülpesent olma." İşte kariyerin zirvesindeyken yeniden satış elemanlığına tenzilim bu kırık kalp ve bu ruh haliyle başlamıştı. Mecburiyet ve mesuliyet duygusu... Rızık için sebebe yapışmak. Şimdi hatıraları bir kenara koymanın vaktiydi. Kariyeri düşünmeyip satışın en olgun ruhunu yakalamalıydık. Artık anlaşmıştık. Çiçeği burnunda o genç arkadaş ve eski kurt pazarlamacı akşam saatlerinde demoya çıkacaktık. Açılışı ben yapacak, robotu o tanıtacak, finalde satışı yine ben kapatacaktım. İlk ay iyi gitti işler. İkinci ay ise hiç de umduğumuz gibi olmadı. Tıkanmıştık referansta. İkimiz de çok üzgündük. Bir gün sekreterimiz, referans kaynağımızdan bir toplantıyı zor da olsa çıkarmayı başarmıştı. Adres Buca'da kırsal bir bölge... Devamı yarın > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.