Doğum iznine çıkan baba!

A -
A +

İsveç'te çocuk çok değerlidir. Küçük oğlumun doğduğu yıl, İsveç'te çocuk bakımı konusunda çıkan yeni bir yasayla babalara da doğum izni verilmişti. Bu haktan İsveç'te yararlanan ilk insan ve ilk Türk ben olmuştum. Bunu Expressen Gazetesi duymuş. Fakat Türkiye'de alay konusu olmamak için röportaj teklifini kabul etmemiştim. Bir gün metroyla yolculuk yaparken, karnımda müthiş bir ağrı duydum. İlk durakta inip hastaneye gitmeye karar verdim. Metronun merdivenlerinden kıvranarak yukarıya çıktım. Bir taksiye binerek en yakın hastanenin acil servisine kendimi zor attım. Yan yana dizili duran üç kişi beni tekerlekli bir karyolaya yatırdılar. Bunlardan birisinin doktor olduğunu, beni muayeneye başlayınca anladım. İki hizmetli de yatmakta olduğum karyolayı ağır ağır sürüyorlardı. Bir taraftan da, vatandaşlık numaramı alıp bilgisayara girdiler. Doktor muayene ederken, bilgisayardan da benimle ilgili ne kadar bilgi yüklenmişse, yazıcı yazmaya başladı. İsveç'e ayak bastığım tarihten itibaren sağlıkla ilgili tüm bilgilerim kâğıda dökülüyordu. -Yakınlarına bilgi verecek misin? -Evet. Eşime hasta olduğumu, sigorta poliçesinin son ödeme günü olduğunu, poliçeyi ödeyip bulunduğum hastaneye acele gelmesini söyledim. Kısa keseyim. İlk tedavimi yapıp bağlı bulunduğum hastaneye göndereceklerdi. Bu arada da eşim gelmişti. Bir ambulansla, bağlı bulunduğum Karoliska Tıp Fakültesi'ne gönderdiler. Anlatmak istediğim olayı da burada yaşadım... Eşim ilk oğlumuza hamileydi ve yorulmuştu. Eve dönmesini istemiştim. Beni bir gece hastanede tutup sabah taburcu edeceklerini söylediler. Ben ise tedavi olmak istiyordum. Onlar ise yer yok diye altı ay sonrasına gün veriyordu. Gitmem diye direnmem üzerine hastanede ne kadar psikolog, sosyolog, sosyal hizmet uzmanı, avukat, işletmeci varsa beni iknaya çalıştı. Ama ben gazetecileri çağırıp olanları anlatacağım diyordum. Bir anda eşimi karşımda gördüm. Çok telâşlı ve üzgündü. Meğer eşimi gizlice hastaneye çağırıp niçin böyle ısrarcı olduğumu, benim rızam dışında hamile kalıp kalmadığını, aramızda sorun olup olmadığını, hastaneden taburcu olursam eve alıp almayacağını vb. sormuşlar. Eşimin sıradan bir İsveçli bayan gibi davrandığını, yani evde olumsuz bir durum olduğunu, muhtemelen eve almak istemediğini düşünmüş olmalılar. Eşimin durumuna çok üzüldüm ama tedavi olmalıydım. Sonunda bir hafta içinde hastanede tedavi olmam için gün verildi ve tedavim sağlandı... Osman Nuri Yıldırım-Antalya > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.