Dr. Trawınskı Basketbol Turnuvası
4 Haziran 2014 01:00
"Şimdi iki senede bir "Dr. Trawınskı Uluslararası Tekerlekli Sandalye Basketbol Turnuvası" yapıp onu anıyoruz."
Dr. Hans Joschim Trawinski dünyada tekerlekli sandalyede en iyi basketbol antrenör hocalarından birisiydi. 1997 senesinde İstanbul'a davet etmiştim de Türkiye'de tekerlekli basketbol oynayan çocuklardaki o heyecanı görünce gelip antrenör yetiştireceğini söylemişti.
4. Seminerimiz 1999 senesi Ağustos ayında Sakarya'da idi. O gece ben, o tatsız görüşme sonrası istifa edip otelden ayrılırken onlar depremi yaşamış ve Alman hoca ölmüştü. Cenazesini Almanya'ya göndermiştik. Hamburg'da cenaze töreni vardı. Ben de Almanya'daki asistanımla uçakla Frankfurt'tan Hamburg'a gidiyordum. Dedim ki:
-Birgül ya, yanlış bir iş mi yapıyoruz acaba, gidiyoruz da? Bunlar bizden bilirler mi acaba?
-Hayır, ne alakası var filan, dedi.
Neyse üzüntü ve buruk bir duyguyla gittik cenaze törenine... O günkü din görevlisi rahibe bir kadındı. Törende 250 -300 kişi vardık. Kendi usullerine göre göre hayatını filan anlattıktan sonra dedi ki:
"Kapıda bir kutu var, çıkarken oraya cebinizdeki paralardan uygun gördüğünüz kadar atabilirsiniz, çek de atabilirsiniz. Bunlarla Dr. Hans Joschim Trawinski'nin ailesi, gıda ve yardım malzemeleri alıp 17 Ağustos'ta deprem geçiren ve şimdi çadırlarda yaşayan Türk depremzedelere götürecekler."
Bakar mısınız yaklaşıma? Babaları depremde ölmüş, yatıyor orda, onlar o depremde kurtulanlara yardımı hesaplıyor. Ve önemli bir para toplandı. Üzerine biraz da biz koyduk. Sonra Ekim ayında hanımı ve çocukları geldiler, gittik Sakarya'ya. Orada çadırda yaşayanlara dağıttık yardımları.
Şimdi biz iki senede bir "Dr. Trawınskı Uluslararası Tekerlekli Sandalye Basketbol Turnuvası" yapıp onu anıyoruz.
Daha enteresan olanı ne biliyor musunuz? O semineri aslında bir hafta sonrası için planlamış kulüplere filan da o şekilde bildirmiştik. Seminerden 15 gün evvel beni aramıştı Alman Hoca:
-Yavuz senden bir ricam var. Biliyorum anons yaptın ama şunun tarihini bir değiştirir misin? Eğer bir hafta öne çekersen ailem gelip beni alacak İstanbul'dan. Yunan adalarından birine tatile gideceğiz.
"Peki" dedim. Seminer normal süresinde olsaydı, o süre gelmeden önce deprem olacağı için seminer zaten yapılmayacaktı. Kader bu işte...
Yavuz Kocaömer
TESYEV Başkanı
Dr. Hans Joschim Trawinski dünyada tekerlekli sandalyede en iyi basketbol antrenör hocalarından birisiydi. 1997 senesinde İstanbul'a davet etmiştim de Türkiye'de tekerlekli basketbol oynayan çocuklardaki o heyecanı görünce gelip antrenör yetiştireceğini söylemişti.
4. Seminerimiz 1999 senesi Ağustos ayında Sakarya'da idi. O gece ben, o tatsız görüşme sonrası istifa edip otelden ayrılırken onlar depremi yaşamış ve Alman hoca ölmüştü. Cenazesini Almanya'ya göndermiştik. Hamburg'da cenaze töreni vardı. Ben de Almanya'daki asistanımla uçakla Frankfurt'tan Hamburg'a gidiyordum. Dedim ki:
-Birgül ya, yanlış bir iş mi yapıyoruz acaba, gidiyoruz da? Bunlar bizden bilirler mi acaba?
-Hayır, ne alakası var filan, dedi.
Neyse üzüntü ve buruk bir duyguyla gittik cenaze törenine... O günkü din görevlisi rahibe bir kadındı. Törende 250 -300 kişi vardık. Kendi usullerine göre göre hayatını filan anlattıktan sonra dedi ki:
"Kapıda bir kutu var, çıkarken oraya cebinizdeki paralardan uygun gördüğünüz kadar atabilirsiniz, çek de atabilirsiniz. Bunlarla Dr. Hans Joschim Trawinski'nin ailesi, gıda ve yardım malzemeleri alıp 17 Ağustos'ta deprem geçiren ve şimdi çadırlarda yaşayan Türk depremzedelere götürecekler."
Bakar mısınız yaklaşıma? Babaları depremde ölmüş, yatıyor orda, onlar o depremde kurtulanlara yardımı hesaplıyor. Ve önemli bir para toplandı. Üzerine biraz da biz koyduk. Sonra Ekim ayında hanımı ve çocukları geldiler, gittik Sakarya'ya. Orada çadırda yaşayanlara dağıttık yardımları.
Şimdi biz iki senede bir "Dr. Trawınskı Uluslararası Tekerlekli Sandalye Basketbol Turnuvası" yapıp onu anıyoruz.
Daha enteresan olanı ne biliyor musunuz? O semineri aslında bir hafta sonrası için planlamış kulüplere filan da o şekilde bildirmiştik. Seminerden 15 gün evvel beni aramıştı Alman Hoca:
-Yavuz senden bir ricam var. Biliyorum anons yaptın ama şunun tarihini bir değiştirir misin? Eğer bir hafta öne çekersen ailem gelip beni alacak İstanbul'dan. Yunan adalarından birine tatile gideceğiz.
"Peki" dedim. Seminer normal süresinde olsaydı, o süre gelmeden önce deprem olacağı için seminer zaten yapılmayacaktı. Kader bu işte...
Yavuz Kocaömer
TESYEV Başkanı