“Gelmezseniz darılırım. Bana o gün yaptığın o iyiliği unutabilmem mümkün değil”
Hatırama bugün de devam ediyorum... Bu çocuk enteresandı. Yaşından büyük laflar etmeye başlamıştı. Yüreğim bir tuhaf oldu. Hemen koluna dokundum:
-Ne münasebet evlat. Rahatsız olmak da ne demek? Aksine senin bizlerle yemek yemen, aynı masada olman bizleri mutlu ediyor. Öyle değil mi Hatun?
Eşim de beni başıyla tasdik ettikten sonra Metin ile bir aile imiş gibi aynı masada hem düğün yemeklerimizi yemeye hem sohbete devam ettik.
Yemekler yenip takı merasimine geçildiği anda Metin ayağa kalkıp:
-Amca bana müsaade karnımı da doyurdum. Allah sizden razı olsun. Umarım başınızı ağrıtmamışımdır. Size iyi günler diliyorum, dedi.
Kalkıp cüzdanımdan çıkardığım bayağı yüklüce bir parayı tüm karşı koymasına rağmen avucuna sıkıştırdım. Metin teşekkür ede ede yanımızdan uzaklaşıp gitti...
***
Aradan uzun yıllar geçmişti. Ben bu olayı unutmamıştım ama Metin’in beni unuttuğuna ve nice başka düğünlerde defalarca başkalarına da “bir çorbanızı içebilir miyim?” dediğinden adım gibi emindim.
Bir gün eşimin rahatsızlığı için şehir hastanesinde doktora muayene için içeriye girdiğimde içerideki doktor dikkatli dikkatli bana bakmaya başladı.
-Şahin Amca değil misiniz siz, dedi.
Şaşırmıştım. Bu doktor beni nereden tanıyordu?
-Evet ben Şahin’im de kusura bakmayın nereden tanışıyoruz doktor bey? dedim.
Doktor gülümsedi ellerini birbirine kavuşturup kandilli bir temenna yaptıktan sonra;
“Düğünden Şahin Amca düğünden” dedi ve ekledi:
“Ben Düğüncü Çorbacı Metin. Şimdi hatırladın mı beni?
Hatırlamaz olur muydum? Hiç unutmamıştım ki... Eşimin tedavisini muayenesini unutmuş gibi Çorbacı Metin pardon Doktor Metin ile bir müddet eski günleri yâd ettik, sohbet ettik. Bana telefon numarasını verdi ve evine davet etti. Hanımın muayenesini yapıp tetkikler için çıkarken kapıya kadar uğurladı:
-Bekliyorum Şahin Amca, sizi mutlaka yemeğe bekliyorum, bu defa çorbalar benden inşallah... Gelmezsen, gelmezseniz darılırım. Bana o gün yaptığın o iyiliği unutmam unutabilmem mümkün değil.
Kucaklaştık, mutlu ve duygusal bir anın ardından eşimle laboratuvara doğru giderken “nereden nereye, maşallah çocuk okumuş doktor olmuş” dedikten sonra Şimdi bu çocuğun evine gitsek mi ayıp olur gitmesek mi?” diye düşünüyorduk.
Şahin Ertürk- Kütahya