Ekmeğe saygıdan söz ederdi
5 Ağustos 2014 01:00
"Taksim'de gezerken bir simitçi gelir. Simit alır ve yemeğe başlarlar. Bir miktar yedikten sonra..."
Onun çalışma azmi herkese örnek gösterilecek şekildeydi. Çalıştıkça kazandı ve evinde önceleri yetim ve daha sonraları kimi sakat duruma da düşen çocuklar vardı. Onu en çok sevindiren de onlara bakmak, ihtiyaçlarını karşılamak olmuştu.
Bu arada köyde duymadığı ezanları duydukça camiye gitti. İbadetlerini yapıp dinî bilgiler kazandı ve bildiklerine ilaveler yaptı. Öğrendiklerini köyde işi gücü olmayanlarla da paylaştı onlara da bir şeyler öğretmeye çalıştı... En çok üzerinde durduğu konulardan birisi nimete saygı konusuydu.
Kazanmanın zorluğunu anlattığı gibi kazandıklarını korumanın önemini ve nimeti korumanın dinî bir vecibe olduğunu her vesileyle söyledi herkese.
Özellikle ekmeğin üzerinde çok dururdu. Gerçi babası da maneviyata çok büyük değer verirdi. Ekmeğe saygısızlığın, yoksulluğa, kıtlığa sebep olacağından çokça bahsederdi. Kıtlık ve kıtlık sonrası zamanları yaşayan insanlara bu konu sanırım çokça anlatılmıştı...
Zekeriya Ağabey, askere kadar madende çalışır. Askerliğini yapar, dönüşte tekrar işe girer. Berdel usulü evlenir. İyi kalpliliğinden Allah kendisine peş peşe pek çok evlat ihsan eder. Çocuklarının sonradan olanlar dâhil her biri sağlıklı sıhhatli ve her biri saygılı birer evlattır...
1960'lı yılların başlarıdır. Türkiye'nin dış ülkelerle bağlantıları, ekonomik ilişkileri daha da artmaya başlamıştır. Batı Almanya ülkemizden çok sayıda vasıflı işçi almaya başlamıştır. Oraya gidip çalışan ve izne gelenler hem iş rahatlığından hem de yüksek paralar aldıklarından bahsetmektedir. Bunları duyan Zekeriya Ağabey, hemen İş ve İşçi Bulma Kurumuna gider. Batı Almanya'da çalışmak için müracaat eder. Çok geçmeden müracaatının sonucu gelir: "Çalışmaya gidebilmek için aşağıdaki evrakı tamamlayın."
Zekeriya Ağabey, Zonguldak'ta tamamlanması gereken evrakı istenilen şekilde tamamlar. Yani istenilen belgeleri gerekli yerlerden alır, hazırlar. Evrakı hazırlamasının ardından İstanbul'daki işlemleri yaptırmak için gün verilir... Mutlu bir şekilde arkadaşlarıyla beraber, verilen randevu gününün öncesinde İstanbul'a gider. Hepsi birden yarına kadar gezme kararı alırlar... Zekeriya Ağabey'in anlattığına göre gezdikleri yer Taksim'dir. Gezerlerken bir simitçi gelir. Simit alırlar ve yemeye başlarlar. Bir miktar yedikten sonra Zekeriya Ağabey, aklına gelenleri şöyle dile getiriyor:
"Aklıma bir anda büyüklenmek geldi. Kendi kendime konuşmaya başladım..." Devamı yarın