Takdire şayan insanlar, yenilgiyi, acıyı, mücadeleyi, kaybı yaşamış ve diplerden çıkış yolunu kendileri bulmuş, çile çekmiş ama hayata küsmemiş pozitif insanlardır.
Eğer amacımızı hedefimizi yüksek tutarsak kimseye öfke veya kin tutmaya fırsatımız olmaz... Zaten uzun vadede herkes kendi yaptığının karşılığını dünyada iken de görüyor. İnsan karşılaştığı güzelliğin, iyiliğin değerini, zıddını görmeden anlayamazmış.
İlk okulun ilk üç yılında mesleğini seven, öğrencilerine bilgi aktarabilme yeteneği olan bir öğretmenimiz vardı.
Ben de şartlarımız öyle gerektirdiği için ilkokuldan sonra iki yıl köyde çiftçilik yaptım. Sonra şehre taşındık. Şehre taşınmanın mükafatı(!) olarak da oto tamircisinde çırak olarak işe başlamıştım... Bir gün tamircideki bir çırak arkadaş çıraklığı bırakıp yarım kalan eğitimine devam edeceğini söyledi. Çıraklığı bırakıp okuluna döndü. Onun bu kararı çok hoşuma gitti. Ben de heveslendim. Gidip ailem durumu anlattım. Ben de çıraklığı bırakıp okula gitmek istiyorum dedim. Ailem izin verince de okula başladım...
Gördüm ki köydeki öğretmenin teşviki ile beş yıl aradan sonra bile olsa okula başlayanlar vardı. Onları görünce okula ara verip sonra tekrar başlayışımı hiç yadırgamadım.
Bu istek ve sevinçle okulu başarıyla bitirdim. Ancak ilçede lise ve dengi okul yoktu. Şimdi eğitim adına karşıma daha ciddi bir engel çıkmıştı.
... Yıllar geçti askere gittim. Askerlik sonrası bir kamu iktisadi teşekkülünde çalışırken bulunduğumuz odaya başka bölümden birisi geldi. Daha ilk söze başladığında “liseye kayıt oldum, seneye mezunum” demişti. Bu konuşma benim azmimi öyle bir tetikledi ki o kimse odadan çıktığında beden dilimi fark eden amirim ne dedi biliyor musunuz?
“Üzüntünü ve seni anlıyorum. Böyle bir başarıyı o değil ama sen gösterebilirsin. Okula kayıt işlerini bitirene kadar izinlisin. Öğrencilikte de bir tek matematik dersinde takılma ihtimalin olur. Biliyorsun ki ben matematik öğretmeniyim. Sana yardıma hazırım...”
Elde ne iyi insanlar var değil mi? Allah ondan razı olsun. Amirimin verdiği moral ve teşvikle bir senede hem lise bitti hem bir fakültede okuma hakkı kazanmıştım. Hem de lise müdürü Başmüdürümüzü arayıp tebrik etmişti. En değerli üç kelime: İyiye, güzele teşvik...
Mustafa Ali Mahdum