Elimde üç kitap kalmıştı...

Sesli Dinle
A -
A +

Kitap hediyesiyle başlayan okuma sevdam ve kitaplarla ilgili hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum.

 

Bir gün bir seyyide hanımefendi ablamızın hastanede ameliyat olacağını duymuştum. Ne ettim eyledim onun yanında refakatçi olarak kalmaya muvaffak oldum. Ona tam manada hizmet etmek istiyordum. Öyle de oldu. Ablamız tam üç gün hastanede kaldı. Bu zaman zarfında; ben de sabah namazımı kılıp üniversite hastanesine gidiyor, ne lazım gelirse onları yapıyor, akşam namazımı kılıp evime dönüyordum. Bütün vaktimi yanında geçirmekten büyük bir zevk alıyordum.

 

İlk gittiğim gün ameliyat olmuştu. Başka yakınları da hizmet etmek için etrafında pervaneydi. Ben de elimden geleni yapıyor, pürdikkat başında bekliyordum; bir aksilik olunca hemşirelere veya nöbetçi doktorlara haber verecektim. Hastamız derin uykuya dalmıştı. Yakınımdakilere telefon numaramı verdim, öğle namazımı kılmak için bodrum katındaki mescide indim. Maşallah neredeyse mescit doluydu. Tahminen on beş yirmi kişiden fazla kardeşimin kimi abdest alıyor, kimi namaz kılıyordu. Böyle inanan kalabalığı görünce ilk aklıma gelen kitap vermek oldu. İstiyordum ki herkes bu eşsiz ecdat yadigârı kitapları okusun, ebediyen kurtulsundu.

 

Getirdiğim kitapların tamamını verdim. Onlar da muhabbetle kabul ettiler. Herkese yetmediği için kendi kendime “yarın daha çok getireyim” dedim, ayrıldım mescitten.

 

İkinci günü daha bolca kitap aldım, geldim. Hastamızın ziyaretçileri de çoktu. Dışarıdan sesler geliyordu.

 

“Namaz vakti girmek üzere” dedim, önceden hazırladığım kitaplarımı alıp hastamızı ziyaretçileri ile baş başa bıraktım o hızla yine bodrumdaki mescide indim. İçim içime sığmıyordu. Gücümün yetebileceği sade, iddiasız, hizmet olsun diye niyet ettim. Aslında karşılıksız bir işi yapıyor, bundan da büyük bir haz duyuyordum. Yine bir evvelki gün gibi çok güzel oldu, kitaplardan çoğunu verdim. Elimde üç adet kitap kalmıştı.

 

"Bunları da gözüme kestirdiğim birilerine verir, günü sevdiğim meşguliyetle tamamlardım" diye düşünüyordum.

 

Hastamız dördüncü katta yatıyordu. Daha çok insanla karşılaşmak, elimde kalan kitapları münasip gördüklerime verebilmek için asansörleri değil yürümeyi tercih ediyordum.

 

Kata çıktığımda, servise girmeden önce sol tarafta kadınlı erkekli beş altı kişiyi, öyle boynu bükük, mahcup bir şekilde gördüm... DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.