Ellerinden öperim sevgili hocam

A -
A +

Sağcı solcu diyerek, gençlerin birbirini düşman gibi gördüğü 1970'li yıllardı. Aynı anne babanın çocukları dahi birbirine düşman oldukları ve gençlerin evde anne babası ile aynı sofrada yemek yiyip dışarıda birbirine kurşun atacak kadar düşman yapıldığı zamanlar, bir gün köyümüze uzun boylu ve genç Türkçe konuşması biraz zayıf bir öğretmen geldi. Herkes mesafeli duruyor ama o genç öğretmen kimi görse genç yaşlı selam veriyor herkesin hâl ve hatırını soruyordu. O tarihte görülmemiş bir şeydi. Camide beş vakit köylülerle saf tutuyordu. O devirdeki gelen memurların köylüye tepeden baktığı yıllar camide değil aynı safta duracak, selam dahi vermiyorlardı. Ama bu genç öğretmenin bu hâli birçok kişinin dostluğunu kazanmaya sebep olmuştu. Ama aynı anda onun bu hâli bazı kesimleri de kendine düşman yapmaya yetiyordu. Ah o sabit fikirliler, olmadık hakaretler yapıyorlar, bu öğretmenin köyden gitmesi için ellerinden geleni yapıyorlardı. Şikâyetler, sıkıntı vermeler ama yine o zamanda, birbirine düşman gençler onun dersine girmeye başladıktan sonra birbirilerine eskisi gibi haşin bakmıyor hatta kardeş gibi davranmaya başlıyordu. O genç öğretmen köyün gençlerine bazı kitaplar veriyor, kimine paralı kimine hediye ediyor. O köyün gençleri de bu kitapları okudukça öyle nezaketli davranıyor ve birbirinin kalbini kırmamak için birbirilerine o kadar dikkat ediyorlar ki sanki sahabe döneminin feyiz ve bereketine erişmek ister gibi... Tabii o yıllarda her tarafı kendi ekranına baktırıp her şeyi bir kenara bıraktıran televizyon yok köylerde... Hele özel kanal dedikleri kanallar hiç yok... Köyün misafir odasında genç yaşlı kitaplar okunuyor, fıkıh bilgisinden habersiz insanlar o kitaplarda o doğru bilgileri öğrendikçe tamamen farklı insan oluyorlardı. Namazlarını hem de tadili erkân üzere kılıyorlar, diğer ibadetlerini de usulüne uygun ve doğru şekilde yapıyorlar. Tabii bu işler olurken bu genç öğretmenin dostları arttığı gibi ilk geldiğinde kendisine düşman olanların da düşmanlıkları artıyor. İftira ederek ilgili kurumlara şikâyet ediyorlar. Ama o doğru bildiği yoldan dönmüyor. O kendine düşmanlık edenler dahi artık kendine selam veriyor. Zamanla o asık suratla bakan katı kalpler de yumuşuyor. Ah Fuat Yardımcı hocam ta Ağrı Doğubayazıt'tan, Afyon'un Kırka köyünde böyle çocuklar yetiştirdin ki... Bizlere o kadar iyilik yaptın ki... Bir Müslümana lazım olan bütün bilgilerin bulunduğu "Tam İlmihal, Seadet-i Ebediyye" kitabını tanımamıza vesile oldun. Ömer Uran-İstanbul > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.