"Ve bir gün... Türkiye Gazetesi sahibi rahmetli Enver Ören davet etti Güler Erkan'ı; Giyim Kalıplarıyla ilgili."
Eşim Güler Erkan ve ben de, bundan 34 yıl önce, Namık Kemal'in Hürriyet Kasidesinde söylediği gibi kendi isteğimiz ile istifa ederek devlet kapısından ayrılmıştık... Birçok tanıdık ve dost eleştirmişti bizi:
"Deli misiniz siz! Herkes devlet kapısında iş bulabilmek için yanıp tutuşurken, siz ikiniz birden ayrılıyorsunuz. Üstelik her ikinizin de emeklilik hakkını elde etmenize 5'er yıl kalmış... Hem emeklilik, hem ikramiye hakkınızı tepmiş oluyorsunuz. Hangi akla hizmet bu?"
Onları ikna edecek doğru dürüst bir cevap verememiştik.
Hele hele Küçükköy Vefa Poyraz Lisesi'nden müdürüm değerli dostum yazar Kâzım Bey hiçbir anlam verememişti bizim bu davranışımıza: "Erkan Bey! Hiç değilse Güler Hanım istifa etmeseydi; birkaç yıl. Yayınevi kurmak ve onu yaşatmak kolay bir iş değil. İstifa ettikten sonra geri dönüş zordur memuriyete" diye dostça uyardı beni ama ok yaydan çıkmıştı çoktan!
Amacımız yan gelip yatmak değildi elbet. Aksine daha çok çalışıp daha çok hizmet etmek istiyorduk.
Hamdolsun, Cağaloğlu'nda "Dilem Yayınevi"ni kurdurarak bu imkânı bahşetti bize yüce Yaradan... Ayrıca, eşim Güler Erkan'a; Giyim, Nakış, Dantel ve El Sanatları dallarında yüzlerce eser hazırlama gücü vererek...
Her gün, gece yarılarına kadar çalışıp hazırladığımız ve hiç kimsenin yardımını almadan, devlet bankalarından "yağlı ballı" krediler çekmeden kıt kanaat bütçemizle bastırdığımız bu eserler, Edirne'den Ardahan'a; Sinop'tan Anamur'a, Lefkoşa'ya; Münih'ten Paris'e, Londra'ya kadar yüz binlerce hanıma ulaştırıldı.
Ve bir gün, Türkiye Gazetesi sahibi Enver Ören davet etti Güler Erkan'ı...
"Güler Hanım! Eşim ve ben, başarılarınızı takdirle izliyoruz ama yetmez. Hanımların çok beğendikleri Provasız Giyim Kalıplarını Türkiye Gazetesi ile verelim. Ne dersiniz?" sorusuna hiç tereddüt etmeden "Memnuniyetle" diye cevap verdi eşim.
Türkiye Gazetesi, bu hizmetiyle umulandan da büyük bir ilgi görünce halkımızdan:
"Neden gazetede bir köşeniz olmasın sizin?" diye soruldu bu kez.
Konu çalışmak, üretmek, yararlı olmaksa; hiçbir teklife hayır demez; Güler Erkan.
Değerli insan rahmetli Enver Ören, gördü ki, bu da iyi gidiyor:
"Durmak yok Güler Hanım! Hanım okurlarımız, TGRT Televizyonlarında da görmek istiyor sizi" deyince, 14 yıl sürecek "Güler Erkan Sizlerle" TV programı da başlamış oldu... Devamı yarın