Fransa'da yaşıyorum. Bu Kurban Bayramı öncesi değerli ağabeyimiz, Ömer Aytekin dedi ki: -Gel seni bu yıl Afrika'ya götüreyim. Biliyorsun her sene orada da yardıma muhtaç insanlara kurban yardımı için gidiliyor. Bu sene de "Hasene Kurban Kampanyası" için gönüllülerimiz var. Sen de gelirsen seni de yazayım. Böylece başladı Afrika yolculuğum. Beni Togo'ya gönderdiler. Haritada bile yerini bilmediğim bir ülke... O kadar geri kalmış ki sanki dört asır geride yaşıyorlar. Sefilliği ve çaresizliği anlatmaya kelime bulamıyorum... Demişlerdi ki bize: "Yanınıza balon, sakız, şeker gibi hediyeler alın. Çocuklar çok sevinir." Neye şahit oldum bilseniz... Çocuklar şekerin ambalajıyla yalıyor. Çünkü nasıl yenildiğini bilmiyor. Gösterdikten sonra biraz yalayıp tekrar sardılar. Sordum ne için diye? Şeker hemen bitmesin diyeymiş... Beyaz tenli insan görünce önce tedirginleşiyorlar. Ne zaman ki selam veriyorsunuz o zaman peşinizden koşup size dokunmak için yarışıyorlar. Bir gün camiye giderken bizi görünce kalkıp kaçan köpek için sordum. "Beyaz tenli görünce korktu" dediler, inanamadım. Fakirlik diz boyu... Ama ne enteresandır her evde on-on beş çocuk vardı... Sordum tercüman vasıtasıyla: -En fazla çocuk kimde var acep? Bir babayı gösterdiler... Kaç hanımdan olduğunu bilmiyorum ama tam doksan altı çocuğu varmış. İnanılmaz ama gerçekti... Biz orada tam kırk altı tane büyükbaş kurban kestik. 1722 tane de koyun kurban ettik... Hepsi hayırsever zenginlerin kurban payı olarak oradaki fakir fukaraya dağıtıldı. Et dağıtım haberini alarak sevinçten yataktan düşenler olmuş... Ben orada gördüklerimden sonra başta kendi nefsim olmak üzere buradaki kardeşlerime diyorum ki: Gerçekten, yiyiniz içiniz ama israf etmeyiniz... İnsanlardan alım gücü olanlar bile orada soğan, patates, yumurta gibi en temel gıda maddelerini bile taneyle ancak alabiliyor. Ev kirası 12 Euro civarında... Yani Türk Lirası olarak bugünün ederiyle 25-30 lira gibi bir şey. Ama o parayı veremiyor insanlar... Öte yandan bu insanlar arasında ibadet vakitlerinde başka bir şaşkınlığı yaşadım... Bizde bayram namazlarında bile bu kadar cemaat olmaz iken orada her vakitte insanlar çoluk çocuk demeden herkes camiye gidiyor. O gün de namaz sonrası bütün Müslümanlara, kendilerine kurban gönderenlere el açıp dakikalarca dua ettiler... Rabbim bu kurban paylarını gönderenlere Firdevs Cenneti nasip etsin dediler. Allah hayır sahiplerinin hayırlarını kabul eylesin. Ömer Aytekin-Kayseri > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00