Eniştem pişman oldu mu?

A -
A +

Bir gün ablama ziyarete gitmiştim. Namaz vakti namaza dururken bir baktım iki yaşındaki yeğenim de yanıma gelmiş beni taklit ediyor. Ama o da ne öyle? Erkek çocuktu ama evde annesinden başka namaz kılan olmayınca çocuk da namaz kılma figürlerini annesinin tülbent örtmesi gibi yerine getirmeye çalışıyordu. İnsan üzülüyor gerçekten... Bu arada benim askerliğim gelmişti. Askere gittim. Ben askerdeyken bir erkek çocukları daha oldu. Eniştem bu arada işten çıkartılmıştı. Tabii ablamın üzerindeki yük, her geçen gün biraz daha artıyordu. Peki, eniştemin dünya umurunda mı? Ne gezer? Gaflet üzere geçen bir hayat... Hem kendisi iş aramıyor, hem biz ona iş bulsak da bizim bulduğumuz işi beğenmiyordu. Her birine bir bahane bulup gitmiyor velhasıl çalışmıyordu. Ablam garibim artık iyice tükenmişti. Hem işsiz, hem vurdumduymaz en üzücü olanı da ablamın inancına saygısı olmayan bir adamdı eniştem. Böyle bir adamın külfetine katlanmak, hakaretlerine sabretmek ne kadar zordu bilseniz. Ben bu kötü gidişe "dur" demek istiyordum. Bir gün ablama konuyu açtım. Dedim ki: -Bak abla. Eğer gemileri yakmak ister isen bil ki yanındayım. Seni asla yalnız bırakmam. -Yani? -Bu çileyi çekmek istemezsen, istediğin zaman bizim evimize gelebilirsin. Evimiz yine eskisi gibi evindir. -Ablam çok duygulandı "tamam" derken. Meğer eniştem dünden razı imiş. Nasıl mı? Ablam bir gün bu sıkıntıların dayanılamayacak hal aldığını anlatıp "bu böyle gitmez" deyince eniştem pervasızca demiş ki: -Git o zaman baban baksın sana. Bunun üzerine ablam bize geldi. Çok üzgündü. Kırk gün bizde kaldı. Bu arada babam stresten zona denen bir cilt hastalığına yakalandı. Sinir ucu iltihaplanması da denilen bu hastalık, esasında üzüntü ve sıkıntıdan çıkıyormuş. Kırk gün sonra eniştem çıkageldi. Pişman olduğunu söyledi. İş bulacağını söyledi. Böyle diyerek ablamı da alarak evlerine gittiler. İş buldu mu dersiniz? Maalesef. Ben askerde iken işsiz kalan eniştem tam sekiz yıldır hâlâ işsiz. Çalışmıyor. Bu evlilik ise annemin yuva kurtarma sabrı ve sadakati gibi ablamın sabrı ve çaresizliği sebebiyle halen devam ediyor. Ablamın tek derdi var. İki çocuğunu ve onların geleceğini düşünüyor. Kısacası onlar için kendini feda ediyor. Ufak tavizlerin aslında ileride ne büyük sıkıntılara sebep olduğunu görüyor musunuz? Birbirine kültür olarak, inanç, örf, âdet olarak uygun olmayan insanların bir araya gelmesi ne büyük bir hata imiş!.. M.Ç.-Gaziantep > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.