Eniştemin günahını almışım!..

A -
A +
Hasta olan ablam hiç konuşmuyor gibiydi. Canımın sıkıntısından fazla kalamadım. Annem ise üzüntümü hâlâ kıskançlığıma yoruyordu.
Geçtiğimiz Kurban Bayramıydı. Bayramlarda annemler kurbanı köyde keser, birkaç gün de kalıp öyle gelirlerdi...
"Bu bayram köye gidemeyeceğiz" diye yakınıyormuş babam, ablama baktıkları için. Annem de çareyi bulup (!) demiş ki:
"Leylaları çağırırız. İki hafta kadar bizde kalırlar annesine de bakarlar."
Leyla nasıl olsa sık gelip gidiyor ya. Bayram öncesinde Leyla'yı arayıp söylüyorlar arzularını. Leyla bir iyi bir iyi, sormayın. Hemen "tabii anneanne, siz gidebilirsiniz" diyor.
Annemler evi Leyla ile kocasına teslim edip gözü arkada kalmadan köye bayrama gidiyorlar... İşte ne oluyorsa bayram sonrası dönüşte oluyor... Bayramdan iki hafta kadar sonra dönen annemle babama Leyla ile kocası diyorlar ki:
-Kusura bakmayın, annem kendisine bizim bakmamızı istedi. Bundan sonra evde bizim kalmamızı istedi.
-Nasıl yani?
-Yani sizin bu evde yaşamanıza artık gerek kalmadı.
Leyla bunu söylerken yanında kocası da bodyguard gibi duruyor... Bir şey söyleyecek olurlarsa gerektiğinde şiddet bile uygulanacak...
Annem ablama bakıyor "ne demek bu?" diye. Ablam hiçbir şey söylemiyor. Dedem "polis çağıracağım" falan diyecek oluyor ama resmî olarak ev sahibi onlar değil... Ana babası da olsa istenilmeyen evde kalamazlar ki...
"Kızım yanlış yapıyorsun?" diyor babam ablama... Ama ablamın gözlerinden süzülen iki damla yaş her şeyi anlatıyor. Ya korkutuldu, ya ikna edildi her ne olduysa... Akli melekesi yerinde olduğu için de beyanı esas. "Ben sizi istemiyorum" dediği zaman kimse evinde kalamaz...
Babam üzüntüden kahroluyor... Adamcağıza inme indi. Hastanede yattı günlerce... Şimdi köydeki evde bakıma muhtaç halde yatıyor. Annem ise yaptığı vahim hatanın farkında, ağzını bıçak açmıyor. Duyduğumda kahroldum. Özel eşyalarını vererek âdeta süklüm püklüm dışarı atar gibi göndermişler evden. İşin daha vahimi artık ablamla da irtibatımız kesildi. Ben zaten o eve artık ayak basmadığım gibi annem de aradığında kızıyla görüşemiyormuş. Görüştürmüyorlarmış. Annem yaptığı işin pişmanlığını saklasa da hatasını gidermeye hukuki yollardan çözüm arıyormuş. Bense eniştemin günahını almışım, "gelir sizi sokağa atar" derken, öz torunu gelip annemleri sokağa atıvermişti. Rabbim her şeyin hayırlısını versin...
C.D.-İstanbul

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.