"Eşkıyalar evinizi basmış!"

A -
A +

“Fatma gelinin gurbet elde vahşice, hunharca katledilişi köydeki herkesi derinden üzer!..”

 

 

 

Hamza “Evinizi eşkıyalar basmış. Bütün altınları alıp gitmişler. Gelinin Fatma da dipçik darbesi almıştı iki gün önce. Biz yola çıktık o da çok hasta idi” der.

 

İbrahim hoca oğlu Bekir, dizlerine vurup dururlar. Bir anda kurdukları bütün hayaller suya düşmüş olarak yığılıp kalırlar. İbrahim hoca o şoku çabuk atlatır. Ne de olsa okumuş gün görmüş âlim bir insan. Hemen kendini toparlar. Oğlu Bekir’in elinden tutup ayağa kaldırır. Acele bir şekilde hana gidip atlarını eyerleyip doludizgin Malazgirt’e doğru yola çıkarlar.

 

Ee, araba otobüs yok. Tam 200 km yol at sırtında üç gün sürer.

 

Yoldan giderken İbrahim hoca hep şunu der: “Kul tedbirde Allah takdirde...”

 

İbrahim hoca, oğlu Bekir ile köye varırlar. Bakarlar ki evlerinin önünde kalabalık var ve ağlama sesleri gelmekte... Hazel Hanım dışarıya çıkar, İbrahim hocaya:

 

“Hoca evimiz yıkıldı talan edildik. Körpe kuzularımın anneleri Fatma gelin öldü. Oğlumuz Hacı yaralı, ben sana demedim mi? Erzurum’dan köye dönmeyelim!”

 

Fatma gelinin gurbet elde vahşice hunharca katledilişi herkesi derinden üzer. Cenazesinde ne anne ne baba ne de bir akrabası vardır. Çünkü ne haberleri var ne de haber verme imkânı var. Garip bir şekilde defnedilir Fatma gelin...

 

Bu manzara karşısında İbrahim Hoca elini kaldırır; “Ya Rabbi bu mazlum garip gelinimin ahını o canilerde bırakma!” diye beddua eder.

 

Bir gün sonra bir haber gelir. O hırsızların, Kırmızı Dağ mevkiinde (Gıresor) denilen yerde mal paylaşımında aralarında kavga çıkar. O Fatma geline dipçikle vuran eşkıyayı, kafasına dipçikle vura vura öldürürler. Beyni taşlar arasına dağılır. Diğerleri de kurşunla vurulup öldürülür. O ölen iki eşkıyanın cesetlerini birkaç gün sonra karakol bulur. İki ceset de kurtlanmış leşten daha da pis kokar hâlde bulurlar ve yıkanmadan toprağa gömerler.

 

İbrahim hoca direkt Ankara’ya gider. Devlet ricalindeki yetkililerle görüşümeler yapar şikâyetlerde bulunur. Memleketine döner. Muş Jandarma Alayı, bir bölük asker bir komutanı İbrahim hocanın emrine verir. İbrahim hocaya da asker elbisesi giydirilir, eşkıya avına çıkarlar. Kısa zaman içinde eşkıyalar yakalanır adalete teslim edilir... O mazlum Fatma gelinin ahı yerde kalmamıştır...

 

     Orhan Yavuz Ejder/Akhisar-Manisa

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.