Evlilik aşkı öldürür mü?

A -
A +
"Şiirlere döktüklerini şimdi hayata nakşetme zamanıydı. 'Evlilik aşkı öldürüyor' derlerdi ama onlar asla inanmazdı..."

Bundan dört yıl önce evliliğimizin birinci yılında gazetemizin bu köşesinde duygularımızı paylaşmıştık Türkiye okuyucularıyla...
Beş yıl doldu elhamdülillah. Ve yine sizin aracılığınızla paylaşmak istiyorum duygularımı...
Bu köşede evliliklerinin birinci yıl dönümünü kutlayan ve o gün bir yıldır şafaklarının beraber doğduğuna sevinen çift, şükürler olsun evliliklerinde beşinci yıllarını doldurmuşlardı.
Dile kolay beş yıl olmuştu. Şafakları beraber doğuyordu. Korkarak, titreyerek tutarken birbirlerinin ellerini, bir daha bırakmayacaklarına söz vermişlerdi.
Şiirlere döktüklerini şimdi hayata nakşetme zamanıydı. "Evlilik aşkı öldürüyor" derlerdi ama onlar asla inanmazdı.
Artık yüklü telefon faturaları ödemelerine gerek yoktu. Soğukta titreyerek telefon kulübesinde beklemelerine de. Çünkü artık göz göze diz dizeydiler... Gözleri görüyor, elleri ayakları tutuyordu çok şükür.
Bir kış günü Edirne'de başlayan... Askerde Ankara'da devam eden... İstanbul'da mutlu sonla biten bir kavuşmaydı bu...
Aşkta kavuşma olmaz mıydı? Âşık olanlar sürekli hasret mi çekmeliydi? Ama bunlar hem birbirine âşıktı hem kavuşmuşlardı... Bu sebeple yüreklerinde belli belirsiz bir korku vardı... Tabii ki hayat meşgalesinde ilk günler unutulabiliyordu. Hasret çekmeden kıymet bilinmiyor muydu ne? Aşkın sevgiye dönüşmesine an be an şahitlik ediyordu ikisi.
"Cahil kişi gülün güzelliğini görmez, gider dikenine takılır" diyor Hazreti Mevlana. Evlilik de aynen öyleydi. Allahü teâlânın bahşettiği, huzur ve mutluluk görülmüyor, gereksiz detaylar canını acıtıyordu insanın. Hani diyorlardı, şöyle o günleri kayda almış olan bir video olsaydı ve film şeridi gibi izletseydi o hatıraları. Birbirlerine kaş çatmaktan dahi çekindikleri anları...
Beş yıl o kadar çabuk geçmişti ki, sorsanız "daha dün gibi" derlerdi. Yalan dünya değil miydi? 50 sene sonra sorsan da aynı şeyi söyleyeceklerdi. Acı ve tatlı günler birbirini izliyordu.
Allahü teâlâ onlara bir de evlat nasip etmişti. Hem de sağlam, aklı başında. Daha ne isteyebilirlerdi ki Yüce Mevlalarından! Hayat denen bu yolda yürürken adım adım daha neler çıkacaktı karşılarına kim bilir. Nice 5 yıllar geçirmek ve bu güzellikleri paylaşmak dileğiyle...
          Rumuz: "BM"
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.