Gazete abonemiz Ali Amca

Sesli Dinle
A -
A +

“O günden bu yana Ali Amcayla irtibatı hiç kesmedim. Yılda bir iki sefer görüşürdük...”

 

 

 

Merhum Enver Ören Ağabeyin Akhisar bürosunu ziyarete gelişiyle ilgili hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum.

 

Büroya geçerken merhum Ziya Abi, Enver Abiye “Efendim bizim abonemiz ve gazete dağıtımında yardımcı olan Hamit Ağabeye de uğrayabilir miyiz?” dedi, Enver Ağabey de kabul etti ve hep beraber Hamit Ağabeyin yakınımızdaki iş yerine geçtik. Dükkân çok küçük olduğu için ben dışarıda bekledim.

 

Beklerken bir de baktım Akhisar’ın Selçikli köyünde oturan Ali Amca oradan geçiyor. Ali Amcayla da bir ay önce tanışmıştık Türkiye gazetesine abone olmuştu. Oturduğu köy de yaklaşık şehir merkezine yirmi beş kilometre uzaktaydı. Haftada bir çarşamba pazarına gelince bir haftalık biriken gazetelerini alır kırmızı sarı çizgili pazar çantasına koyar köyüne giderdi, öyle hoş bir insandı.

 

Ben “Ali Amca, gazetemizin sahibi Enver abi burada, gel istersen seni tanıştırayım” dedim. “Olur, sevinirim” dedi. O ara Enver Abiler dükkândan dışarı çıktılar. Ben de “bak siyah saçlı kravatlı olan Enver Abidir” dedim. Ali Amca yaşı büyük olmasına rağmen hemen Enver Abinin eline yapışıp öptü. Enver abi ne kadar bırakmadıysa da baş edemedi. Enver Abi, Ali Amcaya “Ali Amca sen yaşça benden büyüksün, Allah sana sağlık sıhhat ve afiyet üzere hayırlı uzun ömür versin” diye dua etti ve Ali Amcayı uğurladılar.

 

Enver Abiyle birlikte ikinci katta tek gözlü derme çatma eski büroya geldik. Enver Abi oturup soğuk bir limonata içti, parasını vererek bir Türkiye gazetesi aldı. O ara iki gazete dağıtıcısı olan Sabri ile Mustafa Abiler içeriye girdiler. Ben de “Efendim bu arkadaşlar gazete dağıtıyorlar” diye takdim ettim. Enver Abi onlara yaptıkları hizmetin ne kadar değerli olduğunu anlatarak iltifat ettiler.

 

Enver Abiyi bürodan uğurladık. Soma üzerinden Balıkesir ve Bursa bürolarına uğramak üzere yola çıktılar... O günler ne güzel günlerdi...

 

Gelelim Ali Amcaya... O günden bu yana Ali Amcayla irtibatı hiç kesmedim. Yılda bir iki sefer görüşürdük. Bazen o gelirdi bazen ben giderdim yanına. Uzun bir aradan sonra onların köyünün yakınında bir işim vardı. Oraya gittim, işimi gördükten sonra dedim ki içimden “Ölümlü dünya bir de Ali Amcanın köyüne gideyim onu ziyaret edeyim” vefa müminin şiarıdır.

 

Selçikli köyüne girdim yatsı ezanı okunuyordu. Ali Amcanın bir akrabasına rastladım. Ali Amcanın sağ olup olmadığını sordum. O da “sağdır” dedi. Onunla birlikte Ali Amcanın mahallesine doğru yürüdük... DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.