Hafta sonu İstanbul kalabalığından kurtulup piknik yapmak için Pendik'e bağlı orman köylerinin birine doğru yol alıyorduk. Küçük kızım birden bağırmaya başladı. -Kuzu!.. Kuzu, kuzu diye. Arabayı sağa çektim ve durdum. 80 yaşlarında bir amca çam ağaçlarının dibine yaslanmış önündeki 5-6 keçi ve 10 koyunu otlatıyordu. Çocuklarım araba durur durmaz fırladılar yerlerinden. Tutabilene aşk olsun. İlk aklıma gelen acaba amcanın bir köpeği var mıydı? Ben de dikkatlice etrafa bakındım. Çoluk çocuk yaşlı çobana doğru yürüdük. Amca toparlandı. -Selamünaleyküm amca. Yaşlı çoban: -Ve aleykümselâm, hoş geldiniz. Ağaçların dibine oturduk. Küçük bir kuzunun başına bizim üç çocuk üşüştü. Etraf kuzu ve oğlaklarla süslü... Çoban onlara baktıkça yüzü gülüyor... Çocukların yavrularla oynamalarına ise kahkahayla gülüyordu. Baktım ki çocuklar keyifli. Piknik yeri ni de burayı seçtim. Hanımla konuştum. Yiyecek içeceklerimizi ve mangalı getirdik. Portatif masa ve sandalyelerimizi kurduk. Ben mangalda ateşi yakıp amcanın yanına oturdum. Başladım amcayla konuşmaya: -Amca çoluk çocuk var mı? -Vardı büyüttük ama benim değiller. -Nasıl oluyor amca bu? -Oğul uzun hikâye, anlatıp da başın ağrıtmayayım, dedi. Bu arada çocuklar gelip çoban amcaya seslendiler: -Dede kuzularla oğlaklar bisküvi yerler mi, kola içerler mi? Çocuklar soruyor, o da bu sorulara kahkahalarla gülüyordu. Sonra da: -Onlar ot yerler yavrum, onlar çeşmeden su içerler. Kola onlara dokunur, diyerek çocukları gönderiyordu. Bana dönüp dedi ki: -Çocuklar belki de ilk defa koyun kuzu görüyorlar. -Haklısın amca işten güçten, hastalıktan bir türlü başımızı kaldırıp da çocukları tabiatla, evcil hayvanlarla tanıştıramadık ki. İhtiyar çoban tereddüt ederek sordu: -Hayrola oğul, kim hasta? -Hanım hasta kim olacak. Doktorların dediğine göre MS Hastalığına yakalandı. İki yıldır mücadele ediyoruz ama hastalığı henüz durdurabilmiş değiliz. İhtiyar çobanda üzülmüştü. Bana: -Bak oğul Allah'tan ümit kesilmez. Ben geçen yıl genç bir bilgisayar mühendisine iki tane yeni yavrulamış keçi sattım. Pazarlık yaparken de sormuştum. Ona ''senin gibi bir adamın keçi ne işine yarayacak?'' dedim. Bana dedi ki: "Annem MS Hastalığına yakalandı. Elimizden geleni yaptık. Doktor olarak, tıp olarak her şeyi denedik ama olmadı. İnternette dolaşıyordum. Bursa Keles'ten bir inşaat mühendisi eşi için işini bırakıp köye taşınmış. Köyde keçi besleyip sütünü sağdığı şekliyle eşine içiriyormuş. Devamı yarın > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00