"1958 yılında, 17 yaşında Diyarbakır'da Konfor Palas otelinde yaşamıştım bu anımı..."
Dünkü hatıramı anlatmaya devam ediyorum... 17 yaşında idim... 1958 yılında yaz tatilinde harçlığımı çıkartmak için Diyarbakır'da Konfor Palas otelinde çalışmaya başlamıştım. Otele normal müşterilerden başka topluca gelip giden pavyon müşterilerinden söz etmiştim. O kadınlardan birisi, bir gün kendisine yardımcı olmamı rica etmişti.
Birlikte manifaturacıdan kumaş almak için giderken, kadının açık giyimine mahalleli tepki göstermiş ve bizi linç edilmekten polis kurtarmıştı.
O gün babama, açık giyimli bu kadına gösterilen o tepkiye ben tepki göstermiş ve demiştim ki:
-Halkın bu yaptığı doğru mu baba?
Babam ise bana şunları anlatmıştı:
"Yakın tarihimizi incelersen Kahramanmaraş'ın nasıl kurtulduğunu, Erzurum Tabyalarında Nene Hatun'un kim olduğunu anlarsın.
Fransızlar Maraş'ı işgal ettiklerinde bir gün hamamdan çıkıp evlerine gitmek isteyen mütesettir hanımlara musallat olmak istediler. Düşmanın eli namahrem eliydi. Kadınların feryadı üzerine halk galeyana geldi. O sırada o sokakta oturan Sütçü İmam, sonucunu hiç düşünmeden namus uğruna tabancasını çekip düşman askerlerine sıkmaya başladı. Namusa el uzatma haberi halk arasında dalga dalga yayıldı. Bir anda şehir ayaklanınca böylece Maraş'tan Fransızlar çekilmek zorunda kaldılar. Maraş o sebeple Kahramanmaraş oldu.
Bu millet dinine imanına ve de namusuna düşkün bir millettir. Töremizde kadınını namus olarak görür, bilir ve korur. Namusuna dikkat etmeyen kadını da kabullenmez."
Babam anlatınca düşündüm. Demek ki o zamanki insanlar namuslarına çok düşkündü. Namuslarını hem düşmana çiğnetmediler hem de kendi hanımlarının töreye uygun yaşamasını istediler.
Dolayısıyla o töreye, o geleneğe göre giyinmeyen ve davranmayan insanlara kadın olsun erkek olsun toplum tepkisi oluşuyordu.
Şimdiki toplumda da fark ediyorum namus algısını... Namusuna düşkünlüğü... Ne var ki günümüzde sokakta caddede, sonra ekranlarda gördüğüm nice kadın; bazılarının evde bile giyemeyeceği kıyafetle sokağa çıkıyor ve günümüz halkına göre de kendi ailesine göre de hiç tepki görmüyor. O yıllarda o halkın tepkisini çeken o kadının giyimi bu günkü normal denilen giyimlere göre çok daha tesettürlü idi...
Bazen düşünüyorum da nereden nereye gelmişiz. Bu iki farklı dünyayı da gören bir insan olarak bu değişimin bir gelişim mi bir değişim mi ya da başkalaşım mı olduğuna kim karar verecek bilemiyorum...
Ceyhun Narin-İzmir