"Gelme amca, annem gelecek!"

A -
A +
"Çocuk, üstüne gelen arabanın önünden geri çekilirken yüzündeki ifade önce üzüntüye, sonra korkuya dönüştü!.."

Sanırım iki ay kadar önceydi. Sabahın erken saatinde Endüstri Meslek Lisesinin önünden karşıya geçiyordum. Tam bu esnada emniyet binasının bitişiğindeki kaldırıma açılı park etmiş arabalar arasındaki bir araçlık boşluk vardı. Boşluğun ortasında da 5-6 yaşlarında bir erkek çocuğu, o park yerini bulduğu için sevinen ve oraya park etmek için yaklaşan aracın şoförüne kilitlenmişti. Yüzünde korku ve endişe hâkimdi. Kendisine doğru gelen aracın sürücüsüne; "Gelme amca! Annem gelecek" diye söylüyor ama sözü park etmekten başka bir amacı olmayan sürücüyü zerre etkilemiyordu.
Çocuk bu cümleyi diline pelesenk etmiş halde söylerken, araç park etme pozisyonuna geldiğinde sesi daha da tizleşti. Korku ve ağlama duygusu doldu. O yaşta çocuk, ne hakaret biliyor ne ağır ve argo sözler... Ne de araç sürücüsüne "Sana gelme dedik be, laftan anlamaz mısın!" kabadayılığı yapabiliyor. Çocukça duygularla durmadan haykırıyor:
"Gelme amca ne olur! Annem gelecek!"
Çaresiz çocuk, her haykırışında sesini daha da yükseltirken park için üstüne üstüne gelen arabanın önünden de geri çekilmek zorunda kalıyordu... Büyük bir yenilginin üzüntüsüyle geri çekilirken yüzündeki ifade önce üzüntüye, sonra korkuya dönüştü ve nihayet yüksek sesle ağlamaya başladı.
Sürücü mü?
Çocuğun bu feryatlarına ve hatta ağlamalarına aldırış etmeden pervasızca bir kahraman edasıyla ilerledi...
Belli ki; o çocuk oraya, boş olan park yerini önceden fark edip; başkası park etmesin düşüncesiyle kendi araçları gelene kadar "tutsun" düşüncesiyle çaresiz annesi tarafından bırakılmıştı.
Çocuğun sürekli ikaz etmesine, feryatlarına ve son olarak da ağlamasına aldırmayan ve bir anlam veremeyen "erkek" sürücü, arabasına park yeri bulmanın rahatlığıyla bir de çocuğa sesleniyordu gülümseyerek:
"Ne ağlıyorsun aslanım sana bir şey yapmadık ki!.."
O böyle alaycı ve merhametten uzak bir duygu içinde oradan uzaklaşırken arka tarafa arabasıyla bir bayan sürücü yanaşmıştı.
Çocuk annesinin geldiğini görünce; "Ben söylemedim mi amca, annem gelecek diye" diyerek daha içli ağlamaya başladı.
Birkaç saniye içinde gördüğüm bu manzaradaki o çocuğun hali yüreğimi burktu. Araba parkı yüzünden onun o çocuk kalbinde kopan fırtınaları düşündüm ve artan araba sevdamıza eş çarpık kentleşmenin sosyal bünyemizde açacağı yaralardan irkildim...
          Mustafa Pala-Manisa
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.