Gözlerimi nasıl kaybettim?

A -
A +

"Bizde de beni buldu. Önce geceleri görmemeye başladım. Üniversite 3. Sınıfa geldiğimde ise tamamen gözlerim görmez oldu."
Öğretmenliğimin son yılını çalışıyordum. Arkadaşlarla yöremizin problemlerini konuşmak için bir toplantıdaydık. Tanışma sırasında sıra bana geldiğinde kendimi tanıtıp yerime oturmuştum ki, yanında bir refakatçi ile gözleri görmeyen 30 yaşlarında bir genç yanıma geldi.
-Siz Orhaneli'nin filan köyünde görev yaptınız mı hocam?
-Evet, ama sizi tanıyamadım.
-Hocam beni tanıdınız mı? Ben Bekir Korkmaz. İki sene bizleri okutmuştunuz.
Ayağa kalktım. Bekir'le kucaklaştım ama onun gözlerini kaybetmiş olmasına, âmâ olmasına çok üzüldüm. Duygulandım. Gözlerime hâkim olamadım. Benim üzüntümü anladı Bekir. Teselli etti:
-Üzülme Hocam. Ben görmez halimden çok memnunum.
Yanımdaki öğretmen arkadaş bu gence yer verdi. Bekir ile yan yana oturduk. Karşılıklı olarak cep numaralarımızı aldık. Toplantı sonrası eve geldiğimde üzüntü ve şaşkınlığımı üzerimden atamamış olacağım ki hanım bile üzgün olduğumu anladı. Bir eski öğrencimi gördüm. Gözleri görmez olmuştu deyince eşim de çok üzüldü...
Bir hafta sonraydı. Öğle üzeri Bursa Ulucami şadırvanı önünde buluştuk Bekir ile. Kendisi âmâ olduğu için yanındaki arkadaşına "saat 17:00'de al" diye tembihledikten sonra arkadaşı gitti, biz Bekir ile Cami şadırvanının yanında namaz kıldık. Namaz sonrası Bekir'i dinlemeye başladım:
-Hocam biliyorsun çocukken çok yaramaz, haylaz bir öğrenciydim. Siz bizim köyden ayrıldıktan bir sene sonra biz de Bursa'ya Çirişhane Mahallesine taşındık. Orada eğitim ve öğretime devam ederken, bu Bursa Ulucami'ye gözüm görürken bir kez girmiştim. Allaha şükür ki şimdi yönümüz kıbleye dönüyor.
Onun muhabbetinden cesaretlenerek kendisini bir çay ocağına davet ettim. Camiinin bahçesiydi. Kapalı Çarşı'ya girmeden Şehreküstü Semtine doğru giderken, sağda esnafın namaz kıldığı küçük bir cami vardı. Çay simit söyleyip sohbete daldık. Sordum:
-Bekir yanlış anlamazsan bir soru soracağım. Gözlerini nasıl kaybettin?
-Hocam, küçükken hiçbir problemim yoktu. Ama bizim sülalenin erkeklerinden bazılarında tavukkarası denilen irsi bir hastalık görülürmüş. Bizde de beni buldu. Önce geceleri görmemeye başladım. Üniversite 3. Sınıfa geldiğimde ise tamamen gözlerim görmez oldu... Devamı yarın

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.