“Devlet sadece kanunla, bina ile değil; bazen bir teyzenin kalbinden kopan duasıyla ayakta durur.”
Niğde’de bir devlet dairesindeydim. Kalabalığın arasında dikkatimi çeken bir yaşlı teyze oldu. Sonradan öğrendim, adı Hayriye Teyze. 90’ına merdiven dayamış, vücudu titrek, hasta bir kadıncağız. Sessizce oturuyordu önce, bir süre ortalığı seyretti.
"Devlet bu kadar insana yardım ediyor, işini görüyor. Devletin de işi zor... Ne yapsın?” diye mırıldandı.
Bu sözleri söylerken gözleri yorgun bir şekilde etrafı süzmeye devam ediyordu. Ortalık biraz sakinleşince, ayağa kalktı, son bir gayretle, duyulacak şekilde seslendi:
“Allah devlete bin versin, bana bir versin. Devlet yine bana verir.”
Hayriye Teyze, Niğde’nin Güllüce köyündenmiş. Emekli maaşı da olmayan, gariban bir Anadolu kadını. Ama duası, bir milletin vicdanını sarsacak kadar kuvvetliydi.
Güllüce, öyle sıradan bir köy değil. O köyde Gül Baba'nın, diğer adıyla Misâlî Baba hazretlerinin kabri bulunur. 17. yüzyılda yaşamış bir velî. Rivayete göre Osmanlı Sultanlarından Dördüncü Murat Hanla görüşmüştür. Bağdat seferi sırasında ziyaretine gelen Sultana kış mevsiminde koynundan, açılmış taze bir gül çıkarıp vermesi sebebiyle, "Gül Baba" lakabı ile anılmıştır. Kabri, Niğde'nin dokuz kilometre kuzeyinde bulunan Güllüce köyündedir. Bu köy de ismini onun isminden almıştır...
Misâlî Baba'nın vefatından sonra da çok kerameti görülmüştür. Kabrini ziyaret edip onu vesile ederek dua edenler bereketlerine kavuşmuştur. Yakınındaki velî kabirlerinden birinin yanında bulunan bir taş çevredeki köyden bir kimse tarafından alınıp götürülmüştü. Sabahleyin taşın tekrar yerinde olduğu görülmüştür. Birkaç defa götürülmüş ve aynı taş tekrar yerine dönmüştür...
Misâlî Baba'nın kabri üzerinde türbe yoktur. Kabrinin çevresinde dergâhının kalıntıları ve biri kubbeli biri de düz damla örtülü iki türbe vardır. Talebelerine veya yakınlarına ait olan bu türbelerden başka yine kabri çevresinde başka velî kabirleri de vardır.
O sözleri işitince İmam-ı Rabbani hazretlerinin Mektubat'ında geçen şu hadis-i şerifi hatırladım:
"Vatan sevgisi imandandır."
Teyze içten duasıyla hepimize şunu hatırlattı:
Devlet sadece kanunla, bina ile değil; bazen de bir teyzenin kalbinden kopan samimi bir dua ile ayakta durur.
Bedreddin Kılıç
Ünal Bolat'ın önceki yazıları...