Hayat bir şaka gibi...
1 Nisan 2010 01:00
"Bilmiyorum hayat bir kez de tatlı bir sürpriz yapar mı bana? Huzur veren gazetem sayesinde yüzümü güldüren bir mail alır mıyım? Şu ana kadar gitmediğim, kapısını çalmadığım kişi kalmadı diyebilirim..."
1972 Sinop Boyabat doğumluyum. 1990, Kastamonu Taşköprü Mustafa Sıtkı EML, Metal İşleri Bölümü mezunuyum. Mezuniyet sonrası İstanbul'da çeşitli alüminyum doğrama atölyelerinde çalışmış 1995'te İzsal Döküm Fabrikasında, Laboratuvar Yardımcı Elemanı olmuştum.
1997 yılında firma kapanınca Mercedes Benz Türk A.Ş.'de iş buldum. Son montaj süsleme bölümünde 11 yıl 5 ay çalıştım. Otomotiv montajında elim her işe yatkındı.
Gelecekle ilgili güzel hayallerim vardı... Bir krizlik canı varmış hayallerimin... Şaka gibiydi gerçekle yüz yüze kalışım... İşten çıkartıldığımızı söylüyorlardı...
Allah'ım üç çocuğumla ne yapardım? İkisi de öğrenciydi.
Hayat kimseye insaf etmeyecek kadar kör, kimseyi duymayacak kadar sağır mıydı? Elimdeki üç beş kuruşla gelecek kaygısındayken oğlumun rahatsızlığı can evimden vurdu... Menenjit diyorlardı...
Beş yıl sürdü amansız dert. Yılmadım, kimseye dert yanmadım. İmkânım ölçüsünde beş yıl boyunca hastane hastane dolaştım... Kazancımı gözümü kırpmadan oğlum için harcadım. Sonunda çok şükür canım oğlum sıhhatine kavuştu... Şu an 8. sınıfa gidiyor. Dersleri de çok iyi. Teşekkür getirdi 1. yarı yıl.
Hayatın her ânını benimle göğüsleyen vefakâr eşim... Ev hanımı... Çocuklarıma annelik yapıyor... Ben ise koskoca 17 milyonluk İstanbul'da elimde mesleğim de olduğu halde iş aramaya devam ediyorum... İş yok... Herkes krizin geçmesini bekliyor... İnşallah sonu iyi olur...
Adapazarı'nda oturan tanıdıklarım dediler ki:
-Gel, buralarda kira ucuz. Sana iş de buluruz.
Okullar açılmadan önce Adapazarı'na taşındım. Kira, İstanbul'a göre ucuzdu gerçekten... İstanbul'da 650 lira iken burada 250 liraya ev bulmuştum. Sözleşmeli olarak Otokar firmasında da çalışmaya başlamıştım... Allah'ım şükürler olsun, yine çoluk çocuğumun nafakasını çıkartacaktım...
Ama hayat bir şaka gibiydi... Biraz acıydı şakası...
31 Aralık 2009'da sözleşmem bitmişti ve yenilenmiyordu... Haydi yeniden merhaba işsizliğe... Hayat bir başka anlamsızlaşıyor işsiz olunca...
Kira ucuzdu ama iş olmayınca Adapazarı da üstüme üstüme geliyordu. Akşama eve eli boş dönmek bir baba için ne acıdır bunu ancak yaşayan bilir? Hele bir de vurdumduymaz değilsen...
Her akşam eve dönüş bir ayrı yıkımdır... Çocuklarınızın boynu bükük bakışları altında erirsiniz...
"İş buldun mu baba?" diye soramaz dudakları. Ama gözlerinden süzülen umut ve merak yok mu? İçinize kurşun gibi akar... Eşinizin karşısında suçlu gibi olursunuz. Çalan telefonlar kâbus gibi öter kulaklarınızda...
Bilmiyorum hayat bir kez daha tatlı bir sürpriz yapar mı bana? Huzur veren gazetem sayesinde yüzümü güldüren bir mail alır mıyım?
Askerliğimi yapmışım, B sınıfı ehliyetim var. Şu ana kadar gitmediğim, kapısını çalmadığım kişi kalmadı diyebilirim. Hiç kimseden iş bulma konusunda yardım alamadım. İş bulma kurumuna gidiyorum "iş yok!" diyorlar.
Brisa lastik, Toyota Otomotiv, Otokar Otobüs, Goodyear Lastik -Ford Otosan Otomotiv, Hyundai Assan Otomotiv, Renault Otomotiv, Tofaş Otomotiv gibi birçok çok fabrikaya başvurdum. Cevap alamadım.
Bazen gazetelerde, televizyonlarda bunalım geçirenlerin yaşadığı dramları gördükçe ürperiyorum. Allah, bunalıp da kendime ve çocuklarıma bir halel getirmekten muhafaza buyursun. İşsizlik çok bunalttı... Eşine ve çocuklarına bakmak isteyen bir babayım... Çok mağdur oldum diyebiliyorum ancak. Aç kaldığım günleri yazıyla anlatamam. Onu yaşamayan bilmez. Rabbim herkese hayırlısını versin. Kimseyi muhtaç etmesin...
> Davut Demirtaş-Adapazarı
Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00