Helal ilaç bulunamazsa!..

A -
A +

Babamın iyice morarmaya başladığı ve Cerrahpaşa'daki profesör arkadaşının "kesilecek, başka çaren yok" dediği ayağıyla ilgili olarak Gedikpaşa'da kunduracılık yapan meslektaşının önerdiği isim Taksim Beyoğlu'nda yaşayan bir gayrimüslim doktor... Babam diyor ki Gedikpaşa'daki kavaf arkadaşına: -Ne yapacak o doktor bu moraran ayağıma? -Ne yapacağını bilemem. Ama böyle senin gibi kesin "ameliyat" denilen bir tanıdığımız vardı. Ona gönderdiler. Ne yaptı ise bilmiyorum, adam iyileşti. Ayakları kesilmekten kurtuldu. -Ciddi misin ustam? Senin ağzından bal damlıyor ustam... Eğer dediklerin doğru çıkarsa var ya kölen bile olurum senin... Buna profesörler kesilecek diyor... Ah keşke, ah keşke... -Biz ikimiz arkadaşız... Ne kölesi... Haydi bir an önce git o doktora... Adresi işte şurada... Böyle bir kurtuluş ümidi söylenir de babam durur mu? Soluğu Beyoğlu'ndaki o hekimde alıyor. Hekim babamı muayene ediyor ve diyor ki: -Evet, senin bu rahatsızlığından rahatlaman mümkün... -Ameliyat olmaksızın mı? -Evet olmaksızın... -Ne yapacağım peki? -Benim özel bir ilacım var, ancak bu sizin dininizde haram. Yemek aralarında bu sıvıdan bir fincan içeceksin. O senin damarlarında genişlemeye sebep olacak. Böylece damarların rahatlayacak. Babama ne karıştırdığını da söylüyor. Bir tuhaf oluyor babam! (Sorduğumuzda, babam bize ne olduğunu söylemedi.) Sonra toparlıyor kendisini ve tekrar soruyor: -Kesin rahatlar mı doktor bey? -Kesin rahatlarsın... Babam bu durumu gidip bir din âlimine danışır. Din âlimi diyor ki: "İbni Abidin hazretleri buyuruyor ki: "Haram olan şeylerin ilaç olarak kullanılması, bunun hastaya iyi geleceği bilinirse ve helal olan ilaç bulunamazsa, caiz olur. Şifa olduğu tecrübe edilen maddeler, ilaç için helal olur. Haram olan bir şeyin hastaya iyi geleceğinin bilinmesi, mütehassıs olan Müslüman bir doktorun söylemesi ile anlaşılır..." Hocanın söylediklerinde fetvaya uymayan bir tek konu vardır. O da tabibin gayrimüslim olması. Ama ehil bir doktor olduğu kesin... "Ne yapsak ne etsek?" derken, ilaç niyetine doktorun dediğine uyalım" konusunda karar kılınıyor. Bakın şimdi babamın yaşadıklarına... Babam doktorun dediğine göre yemek aralarında belirtilen bir miktar o ilaçtan içmeye başlıyor... Çok geçmiyor, bir iki hafta sonra ayak damarlarında kendisinin hissettiği bir rahatlama başlıyor... Bunun üzerine babam, uygulamaya bir iki fincan da kendisi ilave ediyor. Galiba maksadı damarlar bir an önce açılsın... Bir an önce rahatlayayım... Aradan bir müddet zaman geçtiğinde babam randevu günü geldiğinde Cerrahpaşa'ya gidiyor. Devamı yarın... Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.