Yeğenim Mustafa içeri geldiğinde öylesine bir haber veriyormuş gibi söylendi: -Bizim Yusuf'u vurmuşlar. -Yusuf mu? Hangi Yusuf, dedik hep bir ağızdan. -Ya üç ev aşağıdaki Nalbur Yusuf'u, dedi ve mutfağa geçti. Karnının acıktığını söylüyordu. Şaştım kaldım. Yanına vardım yeğenimin: -Şaka mı yapıyorsun. Nedir bu adam vurma hikâyesi. -Teyze oluyor böyle ya, dedi umursamazca. Sonra mutfaktan bir ekmek parçası aldı. Arasına biraz kaşar koydu. Çayın altı açıktı. Bir bardak da duble çay koydu. Gelip salona oturdu. Olayın ne olduğunu merak eder gözle hepimiz ona bakıyorduk. O ise ağzını ekmekle doldurmuş vaziyette, hem tıkınmaya hem anlatmaya başladı: -Ya bu adam zaten ağzı bozuk biriydi. Herkese dalaşırdı. Herkese en ağza alınmadık küfürler ederdi. -Tamam da çocuğum böyle biri diye adam mı öldürülürmüş. Burası dağ başı mı? -Ya bu adam birisine para vermiş. -Nasıl para? -Borç para vermiş. Üç yüz lira mı ne? Aradan epey bir zaman geçmiş. Bu parasını istemiş. O da parasını ödememiş. -Eee? -Sonra telefon açıp bu adama çok ağır hakaretlerde bulunmuş. Adamın da bu çok zoruna gitmiş. Demiş ki Yusuf'a: -Tamam gel paranı vereceğim. Yusuf da atlamış arabasına doğru çarşıya... Adamın dediği yere varmış. Adam da bunu orada bekliyormuş. Daha bizim Yusuf arabadan inecekken seslenmiş: -İnme arabadan. -Niye? -Geliyorum vereceğim parayı inme! Yusuf da parayı alacağım diye arabadan inmeden beklemiş. Adam arabaya yaklaşmış. Yusuf da camı açmış adamın cebinden para çıkarmasını bekliyor. Adam çıkarmış belinden tabancasını. Dayamış Yusuf'un şakağına. Basmış tetiğe... Ne varsa boşaltmış şakağına. O kadar öfkeli yani. Yusuf orada hayatını kaybetmiş. Adam hiçbir şey olmamış gibi koymuş beline tabancayı, yürümüş gitmiş. Aşağıdaki karakola teslim olmuş. -Ben cadde üzerinde bir cinayet işledim. İşte silahım. Teslim olmaya geldim. Yeğenim bunları futbol maçı anlatır gibi sıradan anlatırken çayını da yarıya getirmişti. Ben ise oturduğum kanepede donmuş kalmıştım. Bir insan bir insana ne olursa olsun böylesi nasıl kolay kıyabiliyordu. Bir insan 300 lira için nasıl cinayet işleyebiliyordu? Bir insan 300 lirası için nasıl bu kadar ağza alınmayacak hakaretlerde bulunuyor, bir diğeri borçlu olduğu halde nasıl bu kadar üste çıkabiliyordu? Ve sonuçta 300 lira için bir insan nasıl mezara giriyor, öteki hapse girip hayatını karartıyordu. Rabbim insanlara akıl fikir, sabır ve de en önemlisi İslam ahlakı üzere ahlak nasip etsin... Sevgi Topbaş-Malatya > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00