Her şey bir anda oldu

Teyzemin dediği gibi yaptık. Oğlum Fatih ile birlikte arabayla teyzemlere gittik. Onları düğüne bırakmış olacaktık. Böylece eğer oğlum kızcağızı beğenmez ise zaten kız bakma durumu olmadığı için sıkıntı olmayacaktı. Böylece yetim kızcağız herhangi bir üzüntü yaşamayacak kalbi kırılmayacaktı.

Ben pek gönüllü olmasam da oğlum "gidip bir bakalım anne, bütün fırsatları değerlendirelim kısmet" deyince, teyzemle o yetim komşu kızını alıp düğün yerine yola koyulduk.

Allah var, ben hiç sıcak bakmadım. Tanıdığım kadarıyla oğlum görselliğe de önem verirdi. Kızcağız sevimli olmasına sevimliydi ama oğlumun "tamam" diyeceği bir görünüşü bana göre yoktu. Ben öyle düşünüyordum.

Neyse onları düğün salonuna bıraktık, sonra gelmiş iken aynı semtte oturan kendi kızıma gittik. Torunlarla biraz hasret giderdikten sonra oğluma "haydi artık eve dönelim" dedim. Baktım oğlum düşünceliydi. Bana döndü:

"Anacığım Aysel teyzeye telefon et. Eğer fazla kalmayacaklarsa onları da evlerine yine biz bırakalım."

"Bu da nereden çıktı şimdi?

"Ya iki yalnız kadıncağızı gece vakti orada bırakmak uygun olmaz."

Ben itiraz ettim:

"Aman oğlum, onlar bir şekilde giderler. Şimdi almaya gidince kızcağız kendince bir pay çıkartır. Sonra ümit eder. Durduk yerde kızcağızın duygularıyla oynamayalım... Yazık olur."

Oğlum beni dinlemedi.

"Hayır, onları da evlerine bırakıp öyle dönelim" dedi.

Eh ne yapalım, dönüşte teyzemi ve beraberindeki o yetim kızı da alıp tekrar evlerine kadar bıraktık. Eve geldik ama ne ben ne oğlum kızdan hiç söz etmedik.

Ertesi gün teyzem arayıp fikrimi sorduğunda ben "olmaz" dedim. Ben öyle dedim ama birkaç gün sonra oğlum bana ne dese beğenirsiniz:

"Anacığım şu Aysel teyzenin söylediği kız çok dikkatimi çekti. Yani ne bileyim kızcağızın mahzun duruşu, hanımefendiliği çok dikkatimi çekti."

"Allah Allah, ciddi misin?

"Ciddi söylüyorum... Ne dersin bir kere görüşsek mi?"

Oğlumun bu arzusuna çok şaşırmıştım ama mademki aklına takılmıştı benim için mahzuru yoktu... "Peki sen nasıl istersen" dedim.

Her şey bir anda yıldırım hızıyla gelişiverdi... Hay Allah... Nasıl olduğunu bile anlamadan kızı, annesi ve yaşlı dayısından isteyiverdik. (DEVAMI YARIN)