"Herkes hakkına razı olacak!"

A -
A +

Son sınıf öğrencilerine intörn denilir tıp fakültelerinde. Artık yarı yarıya hekimsinizdir. O yıl sınav falan olmaz. Sadece kliniklerde hastalarla çalışılır. Hekimliğe adım atılır. Hastalarla iletişim, muayene esasları, ilaçlar, tedaviler öğrenilir. Nöbet tutulur. Hastayla sabahlama, hastayı sahiplenme başlar. İsmini veremeyeceğim bir şehirdeyiz. Fakültedeki öğrenciler iki grubuz. Öyle siyasi falan değil. Bir o şehirden olanlar var. Bir de taşralı olanlar var. Tabii bir yandan nöbet tutuyor bir yandan uzmanlık sınavına çalışıyoruz. 6 yıllık okul arkadaşıydık o ve eşiyle... Nöbet listesi yapılıyordu. Gece nöbetleri... Önümüz bayramdı. Ailemizi görme fırsatımız olacaktı. Kendilerine taze doktorluğumuzu sunacak onları gururlandıracak, kendimizi ispatlayacaktık. Bayram bizim için daha bir anlamlı olacaktı o sene... Aileden birilerini doktor gibi muayene edecek onların minnet dolu bakışları altında henüz diplomasını almamış bir hekim mutluluğunu yaşayacaktık. Aradaki tatiller vs. birleştirildi. 6 gün bayram tatili var. Nöbeti tutan grubumuz da 6 kişi. İkişer kişi tutuyoruz nöbeti. Ama amacımız blok nöbet yapmak. Bu ne demek? Her iki kişilik grup 48 saat hastanede nöbetçi olacak. Böylece dört günü kurtaracağız. Tatilimiz bölünmeyecek. Nasıl arzuluyoruz bunu. Grupta iki tane de o şehirli arkadaş var. Ara gün nöbetlerini onlar alır diyoruz içimizden. Nasıl olsa onlar için memlekete gitme derdi yok. Neyse listeler yapılacak. O şehrin çocuğu olan arkadaşlara düşüncemizi anlatıyoruz. -Orta günlerdeki nöbet grubunu siz tutsanız da biz memlekete gidip 4 gün geçirme şansını yakalasak. Arkadaşlardan birinden hiç beklemediğimiz bir tepki aldık. -Ne demek canım? Biz buralıyız diye niye biz tutacakmışız ortadaki 2 günü? -Yani aileniz akrabalarınız burada sizin. Her gün görüyorsunuz. Bizim için ise bu bir fırsat. Siz şehir dışına mı çıkacaksınız? -Yoo... -Ee o zaman? -Uzmanlık sınavı için çalışmam bölünsün istemiyorum. -Arkadaşım biz anamızı babamızı görmüyoruz aylardır. Bu nöbeti siz almazsanız memlekete gidemeyeceğiz. -Olsun arkadaşım. Kura çekelim. Herkes hakkına razı olsun. "Ah" dedim içimden. "Ana babasını her gün gören, arabası altında okula gidip gelen ne anlasın yurtta kalan ve ailesinden uzakta okuyanın hâlinden!.." Çok üzüldük dört kişi. Bir de insan, 5 yılını okulda beraber geçirdiği, beraber nöbet tuttuğu birinden arada hiçbir husumet yokken böyle bir tavır görünce çok ama çok şaşırıyordu. Devamı yarın... > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.