Herkesin dilinde Rabia öğretmen...

Rabia'nın boynunu büküp üzüldüğünü gören okulun müdürü diyor ki: -Eskişehir'de Açık Öğretim'de görevli bir arkadaşım var. Onu arayayım. Bakarsın işini çabuklaştıracak bir formül vardır. Arıyor arkadaşını durumu anlatıyor. Cevap maalesef olumsuz geliyor. Konudan benim de haberim olunca doğrusu çok üzüldüm. Bir taraftan da günler geçiyor... Ne yapsak ne etsek? Derken hatırıma geldi. İl Milli Eğitim'de tanıdığım bir müdür yardımcısı vardı. Mevzuatları iyi biliyordu. Dedim ki: -Kızım, bir de onu arayıp soralım. Belki bir çıkış yolu vardır. Sürekli meşgul telefonu, Allah'tan ilk arayışımızda çaldı. Kendisine durumu anlattık. Dedi ki müdür yardımcısı: -Şöyle bir formül yapabilirsiniz. İki yıllık mezuniyet için belge isteyebilirsiniz. O belgeyle de müracaat yapabilirsiniz. Sonra diploma geldiğinde dört yıllık müracaatını yaparsınız. Bu da bir çıkış yolu değil miydi? Rabia, pürtelaş okul müdürüne gidiyor yeniden. Durumu anlatıyor: "Hocam iki yıllık için belge alma şansım varmış. O belgeyle gelsem şimdilik, olur mu?" Kızcağızdaki gayreti gören okul müdürü, mevzuata bakıyor. Gerçekten mümkün. Diyor ki: -Tamam çocuğum. Bir hayli de vakit geçti... Hemen acele et. Evrakı al gel, kaydını yapalım. Tabii bu anlattığımız süreç yaşanırken neredeyse iki üç haftayı doldurduk. Rabia yeniden gidiyor Açık Öğretim Bürosuna. Belgeyi bu kez veriyorlar. Rabia elinde belge, okula gelirken, enteresan bir gelişme oluyor. İlçe Milli Eğitimden Müdür Beyi arıyorlar: -Hocam, okulunuz için öğretmen ataması gerçekleşti. Bilgi verelim istedik. Müdür Bey, bir tuhaf oluyor. Nasıl olmasın ki? Yaşadığı süreç belli. Kendi kızının önerdiği Rabia ile konuşmuş; ona resmî evrak getirdiği takdirde göreve başlayacağını söylemiş. Kızcağız, dört yıllık belge alamayınca, iki yıllık için koşturmuş. Her aşamada kendisine bilgi vermiş. Şimdi tut, ilçeden bir atama yapılsın. Telefon ahizesi elinde kalakalıyor. Diyor ki içinden: "Eyvah, şimdi ben bu kızcağıza ne derim? Kızım sen evrak peşinde koştururken, senin yerine atama yapıldı, kusura bakma" nasıl derim? Rabia da bu arada okulun kapısından içeri giriyor. Müdür beyin odasına doğru yürüyor. Müdür bey telefondaki şahsa diyor ki: -Atanan öğretmenin adını soyadını alabilir miyim? Bu kez de inanamıyor duyduklarına... "Oh!" çekerek telefonu kapatıyor. Yaşadıkları inanılmaz bir şey... Bu arada Rabia da kapıyı tıklatıp odasına geliyor... İşte Rabia için asıl sürpriz: -Hocam iki yıllık için belge alabildim çok şükür. -Tamam da kızım, az önce buraya atama yapıldı. Telefonda bilgi verdiler... Rabia yıkılıyor... "Ama hocam!" diye kekeliyor. Aaa, o da ne? Hoca gülümsüyor. Ve fazla uzatmadan inanılmaz müjdeyi veriyor: -Evet... Atama yapıldı ama kim biliyor musun? Sensin sen... Rabia tekrar şaşkın... Bir tuhaf oluyor... Hocasına sarılıyor. "İnanamıyorum hocam, bu kadar güzel bir tesadüf olabilir mi?" Diyor ki okul müdürü: -Kızım senin kalbin temizmiş... Fatih'teki bütün okullara atama yapılmış. Açık burası kalmış. Senin de müracaatın varmış. Denk gelmiş. Yani biz uğraşırken, aslında resmî tayinin buraya yapılmış. Nasıl seviniyorlar... Rabia, yeni açılan ana sınıfına nasıl gayret etti bu sene... Önceki okulunda kullanılmayan araç gereçleri izinle bu okula getirtti. Dolaplar aldılar, sınıfı şıkır şıkır ettiler. Öğrencilerini de pek seviyor. Veliler de onu... Rabbim herkese böyle hoş sürprizler yaşatsın... Cevdet Tekinel-İstanbul >> Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00