Hiç trafik kazası yaptınız mı?

A -
A +

Ben yaptım... Allahtan hafif atlattım. Ama o kaza bana neler öğretti neler? Bakın neler oldu o gün?.. "Pammm" diye bir sesle yerimizde deprem olur gibi sarsıldık. Arkadan çarpmıştı dikkatsiz bir şoför. O an insan bir tuhaf oluyor. Çektik el frenini indik aşağıya... E-5 ki Arife gününün yoğunluğu... Bayram telaşı... Trafik dura kalka ilerliyor. Arkadan vuran 2001 model beyaz bir araç sürücüsü... Araçta iki kişiler. Arkada da bir genç hanım ve zannediyorum kucağında da küçük çocuk var. Gençten, eli yüzü düzgünce biri. Ne diyeceğimizi bilmiyoruz ikimiz de... Şimdi ne olacak? Derken arkadan çarpan aracın şoförü yavaştan konuşuyor: -Özür dilerim. Bir anlık dalgınlık... Arkamızda trafik bir anda yığılmıştı. Dedim ki: -Tutanak kâğıdınız var mı? -Yok abi. -Bende de yok. Ne yapacağız peki? Delikanlı, benim öfkelenmediğini anlayınca rahatlamış biraz daha aklı başına gelmişti. Dedi ki: -Abi aslında çok ciddi bir hasar yok. Tampon hafif içeri itilmiş o kadar. -Eee? -Ben derim ki, bir 20 lira vereyim. Çektirirsiniz tamircide. Yok eğer fazla tutarsa benim aracın trafik kaskosu var. Buluşur, doldururuz evrakı sigortaya veririz. Benim kasko öder. -?.. -Yani şu an Arefe. Telaşlı herkes. Yani o bakımdan yani. Ben size bilgilerimi de verebilirim isterseniz. Kalem arıyorsunuz kalem yok. Kâğıt arıyorsunuz kağıt yok. Elinizde bir cep telefonu var... Açıp kapatıyorsunuz sanki bir işe yarayacakmış gibi... -Ama 20 liraya olur mu? Bu zamanda 20 lira ne ki? -Tamam abi, 50 olsun... İnan fazla tutmaz bu. Ama tutarsa bir telefon et. Ben gelirim. Tutanak tutarız müsait bir zamanda... -Nerede çalışıyorsun sen? -Tuzla'da tersanede. Pendik'te oturuyoruz. Bu arada bir motosikletli trafik polisi geçiyordu. Hiç durmadan yavaşlayıp seslendi: -Fotoğraflarını çekin, fotoğraflarını. Sonra da trafiği açın. Evrakları doldurursunuz. Bunun üzerine delikanlı, benim aracın plakası görünecek şekilde fotoğrafı çekti. Ben de çekmek istedim ama benim cep telefonumun fotoğraf çekme özelliğini tam bilmiyorum. Bir defa çekiyorum ikincisini geri almayı falan beceremiyorum. Bir de o telaşta hepten beceremedim. Bu arada aklıma geldi oğlumu aradım. Oğlum böyle iken böyle. Biz ufak bir kaza yaptık. Bize arkadan çarptılar da. Oğlum dedi ki: -Baba al adamın ruhsatını, çıkın trafikten. Bir fotokopiciye gidin. Çektir fotokopisini doldurursunuz evrakı gider. Tamam da oğlum, şu an çok sıkışık bir durumdayız. Bugün Arefe. Vakit akşamüstü, bu saatte açık kırtasiye mi olur? (Devamı yarın) Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.