"Şimdi çok büyük üzüntü ve pişmanlık içindeyim. Doğrusu biz bu işe reklam gözüyle bakıyorduk."
Traktörüne akaryakıt alan çiftçi, ödemeyi yapmak üzere yazıhaneye geçer ve istasyon sahibine ücretini öderken şöyle bir ricada bulunur:
-Baksana hani geçen sene bana hediye ettiğin takvim var ya! "Türkiye Takvimi" İşte, ondan varsa gene istiyorum.
-Senin o takvimle ne işin olabilir ki? O Müslümanlara hitap eden bir takvim. Senin Müslümanlıkla bir alakan mı var sanki?
-Yok! Öyle söyleme! Bu takvimi bana sen verdin. Çok sağ ol! Ben de bunu herhangi bir takvim gibi bir sene boyunca okudum. Sonunda gördüm ki, bu herhangi bir takvim değilmiş. İslamiyet konusunda beni çok aydınlattı. Açıkçası, yeniden doğmuş gibi Müslüman oldum.
-Demek öyle oldu ha! Ben de bu işe çok sevindim, duygulandım. Cenab-ı Hak senden razı olsun! Ben şimdi hemen, bu takvimleri müşterilerimize dağıtmak için bırakan otobüs firmasını arar, bu sene bize niye takvim bırakmadıklarını, bu olayı da anlatarak öğrenirim.
Otobüs firmasının patronu ile görüşen ve yukarıdaki konuşmayı anlatan petrolcü sükûtu hayale uğramıştır. Çünkü patron bu sene takvim yaptırmadıklarını söyler.
Çiftçi vatandaş durumu öğrenince ikisi de hüzünlenir. Çiftçi üzülerek köyünün yolunu tutar.
İlimizde "Türkiye Gazetesi Takvimi"nden çok miktarda bastırarak dağıtan firmalardan birisi de bu büyük otobüs firması idi. Bu olayın geçtiği sene piyasadaki kesatlık (ekonomik sıkıntı) var diyerek takvim siparişi vermemişlerdi.
Petrolcü ile görüşmesinden sonra, gazete büromuzu telefonla arayan otobüs firması sahibi, bizimle bir konu hakkında acele görüşmek istediğini söyledi. Biz de, önemli bir konu diye vakit geçirmeden otobüs terminaline gittik. Yazıhaneye girince, patronun oldukça heyecanlı olduğunu gördük. Hoş beşten sonra anlatmaya başladı:
"Biliyorsun biz bu sene sizin takvimden bastırmamıştık. Bugün falan ilçeden bir petrolcü aradı. Adamın biri sizin takvimi okuyup Müslüman olduğunu söylemiş... Gene aynı takvimden istemiş, petrolcü de adamı eli boş göndermiş. Şimdi ben çok büyük bir üzüntü ve pişmanlık içindeyim. Doğrusu, başlangıçta biz bu takvim işine daha çok reklam gözüyle bakıyorduk. Biraz da hizmet olur diyorduk. Ama anladım ki bu iş çok önemli. Gayrı Cenabı Hak imkân ve fırsat verdiği müddetçe, inşallah her sene bu takvimleri bastırır, dağıtırız" derken ikimiz de gözyaşlarımızı tutamadık...
Sait Yolaçan-İstanbul