Hızır gibi yetişti...

A -
A +
“Hemen tüpü sündür. Suyu bas soğut. Yağın ağzını kapatma. Patlar damlası kurşun olur...”
 
Askerden gelince bir oto lastik tamir dükkânını devraldım. Yaklaşık on yılda hayli mesafe katettim. Artık ustalaştım. Tamir konusunda benzinli dizel lastik işi bana artık çok basit gelmeye başladı. Lastik tamir işine de başladım. E hâliyle yaz günü işler yoğunlaşıyordu.
Bir ara lastik yapıştırdığım kauçuk tükenince işler yarım kalmasın diye lastik tamiri yapan bir arkadaşa gidip ondan biraz kauçuk satın aldım.
Arkadaş öyle bir malzeme vermiş ki anlamam mümkün değil. Bendeki olanla ne güzel tamir ederken şimdi arkadaştan aldığım ile tamir edemediğim gibi gelen lastiği de mahvetmeye başlamıştım. Öyle bir malzeme vermiş ki iç lastikteki delik yere yamadığımda, o yamanan yeri çürütüyor. Bir daha da yama tutmuyor. Şaşırdım kaldım. Tamam lastik konusunda on yıllık usta olmuştum ama lastik tamiri konusunda acemiyim.
Öyle yap böyle yap bir türlü olmuyor. Eski sağlam iç lastik var olmayanların yerine hemen takıyorum gönderiyorum. Dört gün bu şekilde idare ettim. Harman zamanı işler oldukça yoğunlaşmıştı. Patoz kayışı yapıştırıyordum. Bir yerde görmüştüm sehpa içi yağ dolu, üzerine kriko ile basarak altında tüple ısıtarak kaynak yapıyorum. Bunun böyle olmadığını biliyorum ama yapacak bir şey de yok. Çünkü neredeyse 15 kişi başımda. Herkes bir an önce işinin bitmesini bekliyor.
Kimi yolda kalmış, kiminin işçileri bekliyor, patoz yapacak. Hadi ustam, de ustam, derken bunalıma girdim iyice... Kayış yapışacak baskülde yaptırdığım sehpa 7 kilo. Yağ ısınıyor ağzı kapalı. Tüp gazı sonuna kadar açtım. Ortalık alev içinde kaldı bir anda. “Dükkâna girmeyin!” diyorum müşterilere.
Bir gün önce de tanımadığım birisi kauçuk getirmişti dükkâna. Bırakmış yarın gelir parasını alırım” demişti. Allah’tan tam o anda o geldi dükkâna. Manzarayı görünce panikle “usta ne yapıyorsun sen!” dedi. “Hemen tüpü söndür. Suyu bas soğut. Yağın ağzını kapatma. Patlarsa damlası kurşun olur” diye haykırdı. Sonra da bana “Herkese göstermem ben askerde emekli başçavuşum kaplamacı idim. Kayış böyle yapılır. Koparsa bahse girerim” dedi...
O gün hem büyük bir kazadan kurtulmuştum. Hem de bu konuyu o emekli başçavuşumdan öğrenmiştim.
Adamcağız hem dükkânı patlamadan yangından vb. kurtardı, hem malzememi getirdi, hem de işi öğretti gitti. Tam zamanında geldi Hızır gibi. Allah razı olsun
     Vedat Alacaoğlu
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.