Emanet almakla ile ilgili hatıramı anlatmaya devam ediyorum... Kuyumcuya girdiğimde yüzüğün kaybolduğunu düşündüm. Önce üstümü aradım ve silkeledim. Yüzük yoktu. Daha sonra kuyumcudan çıkarak yüzüğü çıkardığım yere kadar âdeta santim santim arama çalışması yaptım, yüzük yoktu. Artık yüzüğün düşerek kaybolduğuna kanaat getirmiştim.
Kayboluş sonrasında ne yapacaktım? Dönüşte ne yapacaktım? Emanete neden sahip çıkmadım? Benim için “yüzüğü sattı ve parasını yedi” diyebilirler diye derin düşüncelere daldım. Bu düşüncelerle Dört Yol’u geçtim. Neredeyse Maraş Caddesi’ni bitirme ölçüsünde yürüdüm. Bir çözüm bulmak zorunda kaldım. Dönüp, gerisin geri yürümeye başladım. Merkeze geldiğimde aklıma gelen, yüzüğün yenisini almak oldu. Yüzüğün boyutları, rengi zihnimde yer ettiği kadarıyla kuyumcuya giderek seçtiğim bir yüzüğü aldım. Harfleri yazdırdım. Bu yaptığım ve yaptırttığım işlemler sonrasında bir hayli rahatlamıştım.
Muradiye’ye döndüğümün ertesi günü yüzüğü veren kişi, beni buldu: “Hocam emanet” dedi.
Yüzüğü çıkardım ve verdim. Bana teşekkür etti. Pazartesi okula gittiğimde bir teneffüste öğretmenler odasına giren hizmetli, yanıma geldi ve “hocam yüzüğün yazıları güzel olmuş fakat yüzük biraz daralmış. Herhalde bu durum altından kaynaklanmış. Hanımın parmağına biraz dar gelse de takıldı, idare eder” dedi.
Ya kızarsa düşüncesiyle hiçbir şey söylemedim. Uzun zaman sonra hizmetliye yüzüğü kaybettiğimi ve yenisini aldığımı söyleyince kızmadığı gibi böyle durumu fark ettiğini söyledi. O da bana üzülmesin diye böyle bir yol takip ettiğimi fark etmiş ve söylememiş.
Bunun üzerine kendi kendime karar aldım. Bundan sonra kolay kolay emanet almayacaktım. Bu düşünceme uydum mu? Diğer bir hatıramı okuyup siz karar verin...
Okulda geçen bir günün ardından dinlenmek için evime gelmiştim. Çok az bir zaman geçmişti. Eski oturduğum Afet Evleri’nden eski komşumuzdan telefon geldi. Telefonda komşumuz ve eşi tarafından eşimin ismi yazılı çuvallar olduğu söylendi. Çuvallar, eski oturduğumuz binanın önünde imiş. Düşündüm, bu çuvallar daha önce emanet olarak bırakılan, verilen, yerine ulaştırmam istenenlere benzerlerdendi. Çuvalları almaya gitmedim. Düşüncem isim benzerliği üzerine de oldu. Uyumuştum. Saat gecenin 12’sine doğru tekrar telefon muhabbeti ile uyandım. Baktım telefonda kaynanam arıyor... DEVAMI YARIN