İhlas Kolejinden ne öğrendim?
11 Ağustos 2014 01:00
"Bu güzel kurumda aldığımız 'eğitim' ve 'öğretim' sayesinde nasıl iyi insan olunabileceğini öğrendik..."
İhlas Marmara Evleri Birinci kısımda oturan şanslı insanlardanım. Hikâyem şöyle başlıyor... İlkokul 3. sınıfta, Türkiye Gazetesinin kupon karşılığı verdiği kitap ve ansiklopediler vardı.
Türk Sultanları Ansiklopedisini o yıllarda aklımın erdiğince kısmen okumaya başlamıştım. Zihnimin içine yerleşen "padişahlar hain değil" söylemi bende bir ölçü olmuştu. Bu ölçüden yola çıkarak daha o yıllarda sınıfta ufaktan dayak yiyip dersten çıkartıldım.
Şimdi hatırlıyorum da, dinî ve tarihî konularda o zamanlar sadece abonesi olduğumuz Türkiye Gazetesinden beslenmişim. Daha sonra yolum 1996 yılında İhlas Koleji Marmara Evleri kampüsü erkek lisesine çıktı. Orada yolum İhlas ile tekrar birleşti.
İlk zamanlar bana aykırı gelen düşünceleri biraz garipsesem de hatta eleştirsem de şimdi Rabbime binlerce şükür ediyorum. Hem böyle bir okulu yaptıranlardan, hem böyle bir okulda öğrenci olmama vesile olanlardan hem okulumun değerli öğretmenlerinden ve Genel Müdürümüz Hami Koç'tan Allah razı olsun.
Hatta bu kolejin inşaatında çalışanlardan da Allah razı olsun. En önemlisi de böyle güzide bir kurumu ülkemize kazandıran rahmetli Enver Ağabeyden cenâb-ı Hak binlerce kez razı olsun. Kendileriyle hayatta iken tanışmak nasip olmadı ama kalben o hep benimleydi, halen de benimle...
Ben İhlas Kolejinde aldığım eğitim ve öğretimle belki bazılarına göre iyi bir üniversite kazanamadım, iyi bir akademik kariyer yapamadım. Çünkü bunlar görecelidir. Ama şunu kesinlikle söyleyebilirim ki bu güzel kurumda aldığımız "eğitim" ve "öğretim" sayesinde bizler nasıl iyi insan olunabileceğini öğrendik. Bunu gerçekten biliyor ve bazı hatalarımız olsa da hayatımızda karşılaştığımız herkese ve her kuruma karşı tatbik etmeye çalışıyoruz.
Benim bu gazetede veya bu kurumda herhangi bir tanıdığım yok. Ağabeyim yok. Veya herhangi bir akrabam yok. Herhangi bir kesime de mensup değilim. Ben burada dinimi, tarihimi, kültürümü doğru ve güvenilir kaynaklardan alarak öğrendim. Bu yolun büyüklerinin öğrettikleri gibi ben de öğrendiklerimi hayatıma tatbik etmeye çalışıyorum.
Yine yıllarca milletin diniyle inancıyla uğraşan siyasetçilerin bugün halkın oyunu almak için yaptıkları popüler konuşmalara ise hayret ediyorum...
Sinan Ay-İstanbul
İhlas Marmara Evleri Birinci kısımda oturan şanslı insanlardanım. Hikâyem şöyle başlıyor... İlkokul 3. sınıfta, Türkiye Gazetesinin kupon karşılığı verdiği kitap ve ansiklopediler vardı.
Türk Sultanları Ansiklopedisini o yıllarda aklımın erdiğince kısmen okumaya başlamıştım. Zihnimin içine yerleşen "padişahlar hain değil" söylemi bende bir ölçü olmuştu. Bu ölçüden yola çıkarak daha o yıllarda sınıfta ufaktan dayak yiyip dersten çıkartıldım.
Şimdi hatırlıyorum da, dinî ve tarihî konularda o zamanlar sadece abonesi olduğumuz Türkiye Gazetesinden beslenmişim. Daha sonra yolum 1996 yılında İhlas Koleji Marmara Evleri kampüsü erkek lisesine çıktı. Orada yolum İhlas ile tekrar birleşti.
İlk zamanlar bana aykırı gelen düşünceleri biraz garipsesem de hatta eleştirsem de şimdi Rabbime binlerce şükür ediyorum. Hem böyle bir okulu yaptıranlardan, hem böyle bir okulda öğrenci olmama vesile olanlardan hem okulumun değerli öğretmenlerinden ve Genel Müdürümüz Hami Koç'tan Allah razı olsun.
Hatta bu kolejin inşaatında çalışanlardan da Allah razı olsun. En önemlisi de böyle güzide bir kurumu ülkemize kazandıran rahmetli Enver Ağabeyden cenâb-ı Hak binlerce kez razı olsun. Kendileriyle hayatta iken tanışmak nasip olmadı ama kalben o hep benimleydi, halen de benimle...
Ben İhlas Kolejinde aldığım eğitim ve öğretimle belki bazılarına göre iyi bir üniversite kazanamadım, iyi bir akademik kariyer yapamadım. Çünkü bunlar görecelidir. Ama şunu kesinlikle söyleyebilirim ki bu güzel kurumda aldığımız "eğitim" ve "öğretim" sayesinde bizler nasıl iyi insan olunabileceğini öğrendik. Bunu gerçekten biliyor ve bazı hatalarımız olsa da hayatımızda karşılaştığımız herkese ve her kuruma karşı tatbik etmeye çalışıyoruz.
Benim bu gazetede veya bu kurumda herhangi bir tanıdığım yok. Ağabeyim yok. Veya herhangi bir akrabam yok. Herhangi bir kesime de mensup değilim. Ben burada dinimi, tarihimi, kültürümü doğru ve güvenilir kaynaklardan alarak öğrendim. Bu yolun büyüklerinin öğrettikleri gibi ben de öğrendiklerimi hayatıma tatbik etmeye çalışıyorum.
Yine yıllarca milletin diniyle inancıyla uğraşan siyasetçilerin bugün halkın oyunu almak için yaptıkları popüler konuşmalara ise hayret ediyorum...
Sinan Ay-İstanbul