“Adam şeker diye bardağın yarısına kadar tuzu doldurup karıştırdı, bir yudum çekti!..”
Harmanımızda tınaz makinesinde öğle molasındaydık. Makine görevlilerinden birisi çayını neredeyse yarısına kadar şeker doldurarak içiyordu. Bu durum orada bulunan "Doktor" lakaplı birinin dikkatini çekmişti. Sen tut bu misafirin dalgınlığından istifadeyle şeker kabı ile tuz kabının yerlerini değiştir. Adamcağız şeker niyetiyle bardağın yarısına kadar tuzu doldurup bir güzel karıştırıp bir yudum çekti zevkle. Çekmesiyle rengi atıp ağzındaki tuzlu çay ağzından burnundan fışkırdı... Öfke küpü olmuş hâlde “kim yaptı bunu!” diye ayağa kalkarken Doktor lakaplı pervasız adam hayli sert bir şekilde “hadi oradan otur oturduğun yerde zaten sen çay içmiyordun ki!” diye payladı.
“Ya ne içiyordum?” dediğinde de “sen şeker şerbeti içiyordun. Aslında prostatını besleyen de bu şeker!” demişti. Tıbbi otoriteler bu konuda ne söyler bilemem ama o yıllarda isim yapan bu illet sebebiyle ölümler artmış nice hastalar çaresizlikten ve ümitsizlikten hayatından bezmişti...
***
Bir başka hatıram da şöyle... Bir gün ağustos sıcağında çatısı olmayan evimizde otururken hanımefendi “Ya Rabbe’l âlemin biz sana inandık, bildirdiğin emir ve yasaklarına uymaya çalışıyoruz, öte yandan...” diye başlayacağı sırada müdahale ettim. İsyan çıkabilecek kelimelere müsaade etmedim.
Daha o akşam büyükşehirden telefon geldi. “Arsayı satarsan müşteri var” demişti... Sabahleyin bir arkadaşımla meşveret ettik, “orada oturan arkadaşın ilçemizdeki evi iki senedir satılık. Arsayı satarsan onunla konuş” demişti.
Neyse gittik, aracı kişi yardımcı oldu ve arsamızı sattık. Ancak tesadüfen piyasaya baktığımda arsayı piyasanın dörtte bir fiyatına elden çıkardığımı fark ettim. Başlangıçta piyasa araştırması yapmamıştım. Yine de meşveret ettiğimiz arkadaşı meşveret gereği ziyaret ettim ve arsamı sattığımı söyledim. Ben hiç teklif etmeden arkadaş bana evini satmak istediğini belirtti ve fiyatını da söyledi. Baktım param yetiyor hatta artıyordu. Pazarlığımızı yaptık. Tapuyu da bir hafta sonra gelip üzerime devretti...
Şunu gördüm ki arkadaşın teklifi de piyasa fiyatlarına göre dörtte bir oranında idi. Biz çok değerli bir mülk aldık, arkadaş da çok değerli bir mülk almıştı. Meşveretin önemini ve bereketini ömür boyu hatırlarım. Zaten muteber fıkıh kitabı Tam İlmihal’de de meşveretin sünnet olduğu yazılıdır.
Mustafa Ali Mahdum