“İkiniz de haklısınız"

A -
A +

Uzun zamandan beri mobilyacılık yapan bir okuyucunuzum. Şimdiye kadar birçok olay geçti başımdan... Yıllar önce yaşadığım bir tanesini sizinle paylaşmak istiyorum.

 

Bir ikindi üzeriydi. Mağazanın vitrini önünde, şöyle kırk beş-elli yaşlarında bir adam ile hanımı dikkatimi çekti. Öyle ki adam içeri girmek için çaba harcıyor, hanımı da ısrarla beyinin kolundan tutmuş “Hayır! Girme içeri, yürü gidelim” dercesine çekiştiriyordu.

 

Böyle duruma ilk defa rastlıyordum. Çünkü genelde bunun aksi olurdu. Kadınlar bakmak ve almak için içeri girmek isterlerdi de adamlar girmemeye çalışırlardı.

 

Çünkü erkekler hep masraftan kaçardı... Neyse, hemen yerimden kalkıp mobilyaların arasından geçerek dışarı çıktım.

 

- Efendim buyurun... İçeri buyurun efendim. Almanız şart değil. Bir bakarsınız. Fikir edinirsiniz... Buyurun...

 

Benim bu sözüm üzerine kadın da mahcup oldu. İçeri girdiler... Şöyle mobilyalara baktılar. Çok beğendiler. Ama kadın hâlâ adamı çekiştirip duruyor. Neticede adam bana dönüp konuşmaya başladı:

 

-İsminizi lütfeder misiniz efendim?

 

- İsmim Mahir.

 

- Bakın Mahir Beyciğim. Ben yeni emekli oldum. Şimdiye kadar, o şehir senin bu şehir benim dolaşıp durduk. Doğru düzgün ev eşyası edinemedik. Çoluk çocuklar da evlenip ayrılmışlar... Diyorum ki hanıma: “Şurada ne kadar ömrüm kaldı ki? Şöyle ahir ömrümde gönlüme göre iyi bir mobilya alayım da hayatın tadını çıkarayım.”  Ama hanım bir türlü yanaşmıyor fikrime...

 

Hanımı hemen cevap verdi:

 

- Tamam, iyi güzel de... Kardeşim, bu adamla evlendim evleneli taksit ödüyor, borç kaygısı güdüyorum. Çoluk çocuğu evlendirmek de ayrıca cabası... Daha onların borçlan yeni bitti. Ben de bundan sonra tekrar elimizdeki parayı verip de mobilya yüzünden sıkıntıya düşmeyelim diyorum. Artık sıkıntı çekemem... Haksız mıyım?

 

Baktım, kadın da kocası da kendi açılarından haklılar. Fakat, benim için en önemli şey, mobilyamı satabilmekti. Ne olursa olsun, ben onları satmak üzere getirmemiş miydim dükkâna? Dedim ki:

 

-Bakın efendim, ikiniz de haklısınız. Ben de size yük olmayacak şekilde uygun taksitlerle mobilya vereceğim. Ne siz üzüleceksiniz ne de beyefendi mobilyasız kalacak. Tamam mı? Siz beğenin taksitleri sonra konuşuruz...

 

Neyse, kadın da zar zor razı oldu. Adam ne diller döküyor hanımına, sanki ben değil de adam mobilyacı. DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.